| 20 milyon dolar var orada, birazını alayım diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد سرقت 20 مليون دولار و أحسب أنّني أستحق بعضها |
| Bela'nın arabası olduğu için diye düşündüm hep. | Open Subtitles | أنا دائما أحسب كان واجه صعوبة في سيارة. أنت تعرف ماذا أقصد؟ |
| Artık bu kelimenin bir anlamı yok Galiba. | Open Subtitles | لطيف؟ إذن أحسب أن الكلمات لا تعني شيئاً الآن |
| sanırım dediklerimi doğru anlayamadınız ve bu yüzden şaşırmış vaziyettesiniz. | Open Subtitles | أحسب أنك لم تفهمني يا روديون وذلك هو سبب دهشتك |
| Aranızda dürüst biri olduğunu düşünmüştüm. Ama yanılmışım. | Open Subtitles | كنت أحسب أن هناك رجل واحد أبيض بينكم ولكني كنت مخطئا |
| Tamam, ben üç ümitsiz vaka sayıyorum. Başkası? | Open Subtitles | حسناً، أنا أحسب ثلاثة قضايا خاسرة أي شخص آخر؟ |
| O kadar ölme şekli varken böyle olacağımı asla düşünmemiştim. | Open Subtitles | من بين كافة سبل الموت لم أحسب أني سأموت هكذا |
| Bunu söyleyeceğimi 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi ama seni gerçekten özledim. | Open Subtitles | سأخبرك بشيء وهو أنني، لم أحسب قطّ أنني سأسمع نفسي تتكلم. لكن يبدو أنني افتقدتك. |
| Karşılık vereceklerini tahmin ediyordum ama bu kadar erken olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | علمت أنه سيحاول الانتقام لكنني لم أحسب أنه سيفعل ذلك سريعاً |
| Yaptığım şeyin yine de aldatmak olduğunu düşündüm herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أن ما كنت أحسب ما كنت تفعل ما زالت الغش كيندا. |
| Bütün gün seni düşündüm. Saatleri saydım. | Open Subtitles | أنا أفكّر بشأنكِ طوال اليوم أحسب الساعات |
| İyi bir ikinci antrenöre ihtiyacım olabilir. Kimseyi bulamadım, senden rica edebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | حسناً، يمكنني اصطحاب مرافق لم أجد واحداً، أحسب أني سأطلب منك ذلك |
| - Günaydın. - Galiba yanlış şişeden içtim. | Open Subtitles | صباح الخير أحسب أنني شربت من القنينة الخاطئة |
| Bu dünyada hâlâ biraz adalet var Galiba. | Open Subtitles | أحسب أن هناك بعض العدالة فيالعالم. |
| sanırım annen büyüklerin altın kolyesini almaman gerektiğini hiç öğretmemiş. | Open Subtitles | أحسب أنْ والدتك لمْ تعلمك بشأن أخذ سلسال رجل بالغ |
| Bana mesaj atarsın diye düşünmüştüm. O yüzden eve bırakmıştım. | Open Subtitles | أنا أحسب لو كنت رسالة لي مرة أخرى أو أي شيء، لذلك ظللت في المنزل. |
| Üçe kadar sayıyorum. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة بعد أن أحسب إلى الثلاثة |
| Bunu kullanacağımı hiç düşünmemiştim. Onca zaman boyunca hep merak ettim ama. | Open Subtitles | لم أحسب أنني سأضطر لاستخدامه أبداً، لكن لكم تساءلت |
| Bundan paçayı yırtacağım aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أحسب الاختطاف جريمة قد يفعلها امرؤ ويُفلت بجرمه |
| Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim. | Open Subtitles | إذن لدينا إدمان هنا أحسب أنك يمكن أن تقول ذلك |
| Hayır ama sanırım nasıl havalandığını buldum. | Open Subtitles | لا، ولكن أعتقد أنني أحسب كيف حصل المحمولة جوا. |
| Sana karşı olan nefretimi açıklamaya yetecek bir kelime olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحسب أن ثمّة كلمة كفيلة بوصف عمق مقتي لك الآن. |
| say, kontrol et, ve buradan defol. | Open Subtitles | أحسب المبلغ وتفحصه وارحل من هنا |
| Evet ama o kadar çok değil, kaydını tutuyorum... 26.382 $ bugüne kadar. | Open Subtitles | نعم، ولكنني لا أحسب لك ما أخذته منه وهم 26.382 دولاراً حتى اليوم |
| Aşkımı ilan ettiğim kişi en azıdan telefonlarıma geri dönüş yapar sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أحسب أنّ تصريحي لكِ بحبي سيجعلك على الأقل تردي على مكالماتي |
| Neredeyse 20 yıldır beraberiz ve lanet olsun, bazen yılları hesaplardın bana taktığın o kısacık tasmanın uzunluğunu hesapla önce! | Open Subtitles | أحسب الأوقات الصغيرة التي قضيناها معا علي مدار العشرين سنة الماضية |
| Artık hiçbir şeyi garanti saymıyorum. | Open Subtitles | أنا لن أحسب أي شيء على أنه مصدر مؤكّد بعد الآن |