"أحقق" - Translation from Arabic to Turkish

• araştırıyorum
• soruşturuyorum
• yerine
• araştırıyordum
• araştırmak
• gerçekleştirmek
• soruşturması
• soruşturuyordum
• soruşturma
• araştırırken
• araştırma

Bir hırsızlığı araştırıyorum bir şey biliyor mususn?
إنني أحقق في جريمة اقتحام هل تعرف شيئاً عن هذا؟

"Haftalardır, âdeta hastalıklı bir hayranlıkla katil taksici olayını araştırıyorum."
لقد ظللتُ لاسابيع أحقق بشأن جرائم قتل سائق سيارة الأجرة القاتل بافتتان هوسي معيّن

İşte şimdi neden burada oturmuş çok garip olduğunu düşündüğüm bir şeyi soruşturuyorum biliyor musun?
الآن تعلم لماذا أجلس هنا أحقق بأمر أظن أنه غريب للغاية

Düşlerimin ardından koşmak yerine, vazgeçmenin daha iyi olacağını anladım.
أعتقد, أني استسلمت في أن أحقق حلمي بأن أصبح رساماً.

Şimdiye kadarki tüm ayrıntıları bilmiyorum ama ben bir komployu araştırıyordum.
لا أعلم كل التفاصيل حتى الآن .ولكني أحقق في وجود مؤامرة

Buraya bunu araştırmak için çağırılmadan önce ne yapıyordum biliyor musunuz?
أتعلمون بماذا كنت أحقق قبل أن أتولى هذا؟

O günkü hayalimi gerçekleştirmek 30 yılıma ve ailemin servetine mal oldu.
لقد إستغرق الأمر 30 عاماً و ثروة عائلتى بالكامل لكى أحقق رؤية ذلك اليوم.

Az önce davetiyesiz içeri aldığınız adamı araştırıyorum.
أحقق بخصوص هذا الرجل الذي سمحتِ له بالدخول بدون دعوة

Sizin bölgenizde çalışan bir kızın cinayetini araştırıyorum.
أحقق في الجريمة للفتاة التي عملت هنا في منطقتك

Teknedeki kazayı araştırıyorum.
أنا أحقق في الحادث الذي حدث على متن القارب

Geçen ay kazıda çıkardığımız iki cesedi araştırıyorum.
حسناً، أنا فقط أحقق بشأن هتينّ الجتثينّ التي قمنا بنبشها الشهر الماضي.

Farklı bir davayı araştırıyorum ve bence bana yardım edebilirsin.
أنا أحقق في قضية أخرى أعتقد انه بإمكانك أن تساعديني فيها

Benzer bir cinayet davasını araştırıyorum.
انا أحقق بجريمة قتل قد نفذت بنفس الطريقة

Laboratuvar ile ilgili bir konuyu soruşturuyorum.
لقد كنت أحقق في أمر يتعلق بالمختبر الخامس

Taşradaki çözülmemiş kayıp vakalarını soruşturuyorum.
أنا أحقق في الاختفاءات الغامضة في المناطق النائية.

Tamam o zaman, eğer burdan kurtulabilirsem, son isteğini yerine getireceğime söz veriyorum.
حسناً، أن خرجت من هذا المأزق، فأعدك أن أحقق أمنيتك الأخيرة

Artık bir dönüm noktası olan planlı Amerikan vatandaşı suikastını araştırıyordum.
أصبحت الآن أحقق في خطط لاغتيال مواطن أمريكي، حدث مفصلي.

Kurbanların geçmişini araştırmak için büroya döneceğim.
سأعود إلى المكتب، و أحقق في خلفية الضحيتين لدينا.

Hayır, ama bunu gerçekleştirmek için tekrar kalıba girmeyi umut ediyorum.
لا، ولكني آمل أن أستعيد لياقتي حتى أحقق ذلك على أرض الواقع

CBI, efendim. Cinayet soruşturması.
عميل بمكتب كاليفورنيا الفدرالي يا سيدتي أحقق بجريمة قتل

Yaşadığım sıçramada bu olayın nedenlerini soruşturuyordum.
في رؤيتي المستقبلية كنت أحقق عما تسبب بكل هذا

Bunu yapan kişi soruşturma yapmam yerine burada olmamı istiyor.
اياً كان من قام بفعل ذلك، فإنه يريدني هنا بدلاً من كوني أحقق

Aslında, bu davayı araştırırken, bazı ilginç şeyler keşfettim.
في الواقع ، لقد اكتشفت بضعة حقائق مثيرةللإهتمام.. بينما كنت أحقق في القضية

Patronum hakkında araştırma yapmak için Sterling Bosch'un kaynaklarını kullanamazdım.
لا أستطيع إستخدام مصادر شركتنا إن كنت أحقق في أمرِ رئيسي