| - Korktuğum gibi. kararlarını etkiliyor. Bu ayini ikimiz durduramayız. | Open Subtitles | إنه يضع غيام على أحكامك لا نستطيع إيقاف هذا الطقس وحدنا |
| kararlarını; merhamet ve adalet çerçevesinde vereceğine dair yemin ediyor musun? | Open Subtitles | هل تتعهد بممارسة الرحمة والعدل في عملك و أحكامك |
| Geçmişin kararlarını etkilemesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | جعلت الحنين إلى الماضي يغيم على أحكامك |
| Senin yargılaman için gelmedim. | Open Subtitles | لم أكن بمزاج جيد لسماع أحكامك |
| Senin yargılaman olsun ya da olmasın. | Open Subtitles | مع أو بدون أحكامك المسبقة |
| O adamı sadece bir kaç haftadır tanıyorsun. Onu bu şekilde yargılamaya hakkın yok. | Open Subtitles | لا تعرفه سوى منذ أسابيع قليلة، لا يحق لك أن تصدر أحكامك عليه |
| - Sakın yargılamaya kalkma. | Open Subtitles | ماذا؟ لا تصدر أحكامك |
| Yargılarınız çok kesin Isak amca. | Open Subtitles | أحكامك مطلقة جدا عمي إسحاق |
| Yargılarınız çok kesin Isak amca. | Open Subtitles | أحكامك مطلقة جدا عمي إسحاق |
| Hırsın kararlarını etkiliyor. | Open Subtitles | الطموح غيم على أحكامك |
| Bana kalırsa duygularının kararlarını etkilemesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | - يبدو لي ... أنّكَ تسمح لمشاعرك بالتشويش على أحكامك |
| Emma, duygularının kararlarını engellemesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | (إيمّا)، أنتِ تسمحين لمشاعرك بالوقوف عائقاً أمام أحكامك |