| Evinde bir saat bekledim. Karın burada olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أنتظرتك لمدة ساعة فى بيتك وزوجتك أخبرتنى أنك ربما تكون هنا |
| Andrea Colson, oğlunu kovduğunu söyledi. | Open Subtitles | لينوس .. أندريا كولسن أخبرتنى أنك فصلت أبنه من العمل |
| Profesör Sprout bana Bitkibilim'e karşı doğal bir yeteneğiniz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الأستاذه سبراود أخبرتنى أنك تحب علم النباتات |
| Bunu olmasını istemiyorsun - ölmeyi tercih edeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت لاتريد أن يحدث لك هذا أنت أخبرتنى أنك تفضل الموت |
| Bana, dışarı çıkıp dehşet şeyler yapmak istediğini söylemiştin, hatırladın mı? | Open Subtitles | تذكر عندما أخبرتنى أنك تريد الخروج بشىء عنيف |
| Daha önce yapmadığını söylemiştin? | Open Subtitles | أنت أخبرتنى أنك لم تفعل ذلك من قبل |
| Bir sürü motel gezdiğini söyledin de, o yüzden sordum. | Open Subtitles | لقد سألتك لأنك أخبرتنى أنك رأيت الكثير فى الايام الماضية |
| Bana senin bir kanser gibi sürekli büyüyen bir tümör olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هي أخبرتنى أنك مثل كيس سرطانى ينمو في إبطها |
| - Yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi. O nerede? | Open Subtitles | أخبرتنى أنك قد تحتاج إلى بعض المساعدة أين هى ؟ |
| Marry bana hoş biri olduğunu söyledi. Ne iş yapıyorsun? | Open Subtitles | مارى أخبرتنى أنك شاب لطيف ماذا تعمل |
| Styles resmi sizin yaptığınızı söyledi. | Open Subtitles | ستايلس أخبرتنى أنك رسمتها بنفسك |
| Lewis bana, beyaz elbise giyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لويس كانت أخبرتنى أنك ترتدين الأبيض |
| Annem senin ünlü bir dansçı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعدها أمى أخبرتنى أنك راقص مشهور |
| Bayan Saxon bebeği ameliyat etmeyi planladığınızı söyledi. | Open Subtitles | السيدة (ساكسون) ، أخبرتنى أنك تنوى إجراء عملية لطفلتها. |
| Daha önce yapmadığını söylemiştin? | Open Subtitles | أنت أخبرتنى أنك لم تفعل ذلك من قبل |
| Bana Thebes'teki bir kazıda bulduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنى أنك وجدتها فى حفره فى "طيبه"0 |
| Bunu bir daha yapmayacağını söylemiştin bana. | Open Subtitles | أخبرتنى, أنك لن تفعل ذلك ثانية |
| Ama bana bir şeyler duyduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | و لكنك أخبرتنى أنك سمعت شيئاً |
| Beni sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | "أخبرتنى أنك تحبنى.. |
| Kaç kere benden bıktığını söyledin, ve biz bitkin düştük? | Open Subtitles | كم مرة أخبرتنى أنك مللتنى و أننا كنا مندفعين؟ |