| Onlara doğru olduğunu söyledim. Savaş başlamak üzere. | Open Subtitles | أخبرتهم أن ذلك كان حقيقي والحرب أوشكة أن تبدأ. |
| ...ona bu yaratığın hepimizden daha gelişmiş olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن ذلك الكائن أكثر تطوراً من أيَ منّا. |
| Veronika'nın orada olduğunu söyledim, ama onlar bir şey yapamayız diyorlar. | Open Subtitles | أخبرتهم أن فيرونيكا في الداخل وقالوا أن لا يمكنهم أن يفعلوا شيئا |
| Güzel. Maaşlarını çalanın Porter olduğunu söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتهم أن بورتر هو الذي أخذ رواتبهم؟ |
| Güzel. Maaşlarını çalanın Porter olduğunu söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتهم أن بورتر هو الذي أخذ رواتبهم؟ |
| Radyo lambasının gevşek olduğunu söylemiştim ama kimse aldırmadı. | Open Subtitles | أخبرتهم أن الأنبوبَ كانَ مفكوكاً لكن لم يستمع أحد |
| Ona bir kızın bir kere on altı olacağını ve arkadaşlarıyla beraber kutlaması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن الفتاة تصبح 16 مرة واحدة وتريد قضائه مع أصدقائها |
| Değişikliklere hazırlıklı olmalarını söylemiştim. Ne olursa olsun, gitmeye hazır olacağız. | Open Subtitles | أخبرتهم أن يتوقعوا تعديلات مهما كان الأمر، سنكون مستعدين للمضي |
| Onlara kontratımız olduğunu söyledim. şimdi de bulamıyorum. Heryere baktım. | Open Subtitles | أخبرتهم أن لدينا عقد، الأن لا أستطيع إيجاده. |
| Dua ve nasihat için kapımın her zaman açık olduğunu söyledim ama onları meşgul tutacak bir şey güzel olurdu. | Open Subtitles | أخبرتهم أن بابي مفتوح دائماً للصلاة والإستشارة، ولكن سيكون من الجيد لو كان لديهم شيء لينشغلوا به. |
| Bunun bir Buy More telefonu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أن هذا هاتف متجر باي مور |
| Bak sadece yeterince dikkat çekmek istedim ve onlara yurda dönmememin nedeninin bu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أنظر، أردت فقط لفت الإنتباهو ... أخبرتهم أن هذا هو السبب لعدم عودتي إلي الوطن. |
| Onlara bunun kötü bir fikir olduğunu söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | أخبرتهم أن تلك كانت فكرة سيئة,صحيح؟ |
| Kurutucunun arkasında bir kasa olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن هناك نقود خلف المجفف |
| - Bana inanmamalarını sağlamaya çalıştım. - Defterin sende olduğunu söyledin mi? | Open Subtitles | حاولت أن أجعلهم لايصدقونني - أخبرتهم أن الكتاب معك؟ |
| Benim için ne yaptığını biliyorum. Tarth'ın safirle dolu olduğunu söyledin. | Open Subtitles | أعرف ما فعلته من أجلي، أخبرتهم أن "تارث" مليئة بالياقوت. |
| Onlara dört yıllık hakkın olduğunu söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتهم أن معونتك أربع سنوات؟ |
| Onlara alarma dokunmamalarını söylemiştim ama dinlemediler. | Open Subtitles | أخبرتهم أن لايلمسوا جهاز الإنذار |
| Evet, bam, bam, bam, bam, bam. Onlara alarma dokunmamalarını söylemiştim ama dinlemediler. | Open Subtitles | أخبرتهم أن لايلمسوا جهاز الإنذار |
| Margarita içebileceklerini ama tetikte olmaları gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن يحصلوا على بعض المارغريتا لكن يتوقعون الاتصال في أي وقت |
| Onlara çok şeylerin olması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن الكثير من الأشياء يجب أن تحدث. |
| Nazik olmalarını söylemiştim. | Open Subtitles | "أخبرتهم أن يكونوا "لطفاء |