| Birisi bana çok konuştuğumu söylemişti. Artık laf yok. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم ذات مرة إنني أتحدث كثيراً لن يكون هناك مزيد من الكلمات |
| Birisi bana çok konuştuğumu söylemişti. Artık laf yok. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم ذات مرة إنني أتحدث كثيراً لن يكون هناك مزيد من الكلمات |
| Um, uh bilirsiniz, bir zamanlar Birisi bana demişti ki gerçek aşk ruhunuzun diğer yarısını bulduğu andır. | Open Subtitles | أتعلمون أمراً؟ لقد أخبرني أحدهم ذات مرة أن الحب الحقيقي: |
| Bir zamanlar biri bana olmak istediğin kişi olmalısın demişti. | Open Subtitles | ذات مرة أخبرني أحدهم بأن أكون أي كان الذي أريده. |
| Bu çok komik işte. biri bana az önce senin, geylerin kraliçesi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هذا مضحك ، لقد أخبرني أحدهم للتو بأنكِ ملكة الشواذ |
| birileri bana öyle şeyler anlattı ki eminim buna inanmayacaksınız ama onun Kennedy ailesinden olduğuna eminler. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم وأنا واثق أنني لا اصدق هذا.. لكنهم قالوا أنهم واثقين أنه كان واحداً من آل كينيدي |
| Bana da şiddetli bir kar fırtınasında iki ayak parmağını yitirdiğini söylediler. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم أنها فقدت أصبعين من قدمها خلال عاصفة ثلجية. |
| Um, uh bilirsiniz, bir zamanlar Birisi bana demişti ki gerçek aşk ruhunuzun diğer yarısını bulduğu andır. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم ذات مرة أن الحب الحقيقي هو إدراك الروح لمثيلتها. |
| Birisi bana bir zamanlar istediğim kişi olabileceğimi söylemişti. | Open Subtitles | ذات مرة أخبرني أحدهم بأن أكون أي كان الذي أريده. |
| Şunu kastediyorum; eğer 15 yaşında olsam, Birisi bana birini öldür dese, bunu yapamam. | Open Subtitles | أنا أعني لو كنت أبلغ من العمر 15 عاماً و أخبرني أحدهم بأن أذهب لقتل شخص ما .. لما تمكنت من ذلك |
| Birisi bana bir Elf ve İnsan keşiş ile bir araya geleceğimi söylese, erkekliğini keser, ona yedirirdim. | Open Subtitles | إِذا أخبرني أحدهم أني سأنضم لِواحده مِنَ ألجان وأحد كهنة ألبشر كُنتُ سأدفنهُ حيث يقف- أجل- |
| Bir zamanlar Birisi bana bir insanın başına ne geliyorsa evinde sakince oturamamasından gelir demişti. | Open Subtitles | ذات مرة أخبرني أحدهم.. "كلّ مشاكل الشخص تأتي من عدم مقدرته علىالجلوسلوحدهفيغرفة " |
| Birisi bana öldürüldüğünü söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم بأنهُ قُتِل |
| biri bana Papaz'ın böbrek hastalığını iyileştirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم أنّ القسّ أشفاه من مرض الكلى الذي كان مصاباً به |
| Normalde biri bana adamın arazi aracını kaldırdığını söylese ona uçup gitmesini söylerdim ama gördüklerimden sonra hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | عادةً إذا أخبرني أحدهم بأن رجلاً قام برفع سيارة عائلية لوحده سأخبره بأن يغرب عن وجهي |
| biri bana, iyi garson asla bardağın dibini görmene izin vermez demişti. | Open Subtitles | ♪ أخبرني أحدهم بأنّ الساقي الجيد لا يدعك ترى قاع كوبك |
| Sonra biri bana madalyonun diğer yüzü olduğunu söyledi. | TED | ثم أخبرني أحدهم عن وجود جانب آخر لها |
| İIk başta emin değildim ama biri bana bir polisin öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | وبعدها أخبرني أحدهم أن شرطية ماتت |
| Bir zamanlar biri bana demişti ki "Bir ilişkinin gücü, o ilişkiyi en az önemseyenin elindedir." | Open Subtitles | أخبرني أحدهم في ذات مرة أن قوة العلاقات تكمن في... ِ من يكترث أقل |
| Sonra birileri bana ben bitirince gittiğini söyledi. | Open Subtitles | حتى أخبرني أحدهم أنك تغادرين دائماً بعد أن انتهي |
| Bana da şiddetli bir kar fırtınasında iki ayak parmağını yitirdiğini söylediler. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم أنها فقدت أصبعين من قدمها خلال عاصفة ثلجية. |