| Şerif'te o dövmenin olduğunu biliyorum ama bana onlardan biri olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | أعرف أن الرئيس له ذاك الوشم ولكنه أخبرني أنه ليس واحدا منهم |
| Bu... Ne? Georges bana, ateş edildikten hemen sonra, Mösyö Ballon'u Maria'nın penceresinden kaçarken gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | جورج أخبرني أنه رأى بالون يخرج .من نافذة ماريا بعد إطلاق النار |
| Tanıdığım bir yamyam onların çok lezzetli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | صديق عزيز لي،والذي كان آكلا للحوم البشر، أخبرني أنه لذيذ.. |
| İlaç tedavisinde olması gerekiyordu. İlaç tedavisinde olduğunu söyledi bana. | Open Subtitles | يفترض أن يتناول دواءه، أخبرني أنه يتناول دواءه |
| Lütfen bana günışığı olduğunu söyle. Diğer türlü bilmek istemiyorum. Hayır, günışığı değil. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنه ضوء النهار وإلا، فلا أريد أن أعرف لا، إنه ليس ضوء النهار |
| Birgin kendinin bir jinekolog olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | في يوم من الأيام أخبرني أنه كان طبيب نساء |
| Garip. Bana bugün kesin burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | .هذا غريب أخبرني أنه سيأتي هنا اليوم بالتأكيد |
| Bana kendi çizimlerine bakarak mastürbasyon yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أنه يستمني حتى على رسوماته الهزلية. |
| ..bir keresinde bana bir sevgili bulamadığını söylemişti. | Open Subtitles | .. أخبرني أنه يجد صعوبة في مصاحبة الفتيات |
| Hastalarımızla yatmaya son vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني أنه سيتوقف عن النوم مع مرضانا |
| Savaştan sonra başka bir adam olduğunu söyledi babam. | Open Subtitles | و قد أخبرني أنه أصبح شخصاً مختلفاً بعد الحرب |
| Ağacın orada olmasının kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنه من الضروري أن تتواجد هنا شجرة. |
| Bu sabah Dekan Berube ile konuştuğumda bana eğer kabul ettikleri öğrenci onları reddederse sıradakinin sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثت مع دين بربي هذا الصباح أخبرني أنه اذا الطلبة الذين قبلوا الغوا طلبهم, انتي ستكوني التالية |
| Özel dedektif olduğunu söyledi ve arkadaşımı öldürdü | Open Subtitles | لقد خدعني , أخبرني أنه محقق خاص , أسرعوا |
| Biraz mikserden bahsedelim, çocuklar. Hadi ama! Mikser olduğunu söyle! | Open Subtitles | إنه يتحدث عن الخلاط يا رفاق أرجوك، أخبرني أنه كان خلاطاً |
| ..bir kız arkadaş bulamadığını söyledi bana. | Open Subtitles | .. أخبرني أنه يجد صعوبة في مصاحبة الفتيات |
| Taktik büronun dediğine göre seçim sandığında çalışacak... 20 polise daha ihtiyaç varmış. | Open Subtitles | القسم التقني أخبرني أنه مازال ينقصنا 20 فردًا لتأمين مراكز الإقتراع |
| Yanına eğildiğimde, bana kendini öldürmek istediğini söyledi. | TED | كنت جاثمة بجانبه، أخبرني أنه يريد قتل نفسه |
| Bir gün, bunu çocuğun babasına söyledim. Bana hiç haberinin olmadığını söyledi. | Open Subtitles | بأحد الأيام، واجهت والد الفتى أخبرني أنه لا يعلم شيئاً بخصوص هذا |
| dedi ki "23 yaşındayım 50,000 pesetam var" | Open Subtitles | أخبرني أنه في الثالثة والعشرين من عمره ويمتلك 50,000 بسيتة |
| Menajerim tutmaz demişti ama bana şans verebilecek birini tanıyordum. | Open Subtitles | وكيلي أخبرني أنه لا رجاء منها لكنني عرفت شخصا مهماً هناك أحبني دائما |
| Red bana onun 50 dolar yüzünden... birini öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | الأحمر أخبرني أنه دخن أحمقاً لـ 50 ظبياً |
| Terfi alamadıktan sonra karısının onu terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | ثم أخبرني أنه بعد أن خسر الترقية، رحلت زوجته |
| bana onun... Onun bir göktaşı olduğunu söyleyin! | Open Subtitles | أخبرني أنه نيزك أو ظل على القمر |