"أخبر أي أحد" - Translation from Arabic to Turkish

• kimseye söylemedim
• kimseye söylemek
• kimseye söylemem
• kimseye söylememem
• kimseye bahsetmedim
• kimseye söylememiştim
• kimseye söylemeyeceğim
• kimseye bahsetmeyeceğim
• kimseye söyleyemeyeceğim

Bunu kimseye söylemedim ölümünden bir kaç ay önce bana birisiyle aşk yaşamaya başladığını söylemişti.
لم أخبر أي أحد بهذا لكن بضعة شهور قبل موتها أخبرتني أنها كانت تعاشر

Neyse, merak ediyorsan eğer şu anda içinde dar pembe bir iç çamaşırı olduğunu kimseye söylemedim.
على أية حال لم أخبر أي أحد أنّك ترتدي سروالًا وردي تحت ملابسك

kimseye söylemek istemedim değil.
ليس الأمر اني لاأريد ان أخبر أي أحد

Hadi, Candace. Bana söyleyebilirsin. kimseye söylemem.
هيا، كاندي، يمكنكِ أن تخبريني لن أخبر أي أحد

kimseye söylememem gerekiyor.
ليس من المفترض أن أخبر أي أحد

Hayır, bahsetmedim, kimseye bahsetmedim. Söylemeyeceğime dair sana söz verdim.
كلا,لم أفعل.ولم أخبر أي أحد لقد وعدتك بأني لن أفعل

Hey, ben asla... Ben bunu hiç kimseye söylememiştim.
ياهذا، لم، لم أخبر أي أحد بهذا من قبل

Bırak hemen, ben de kimseye söylemeyeceğim, suç duyurusunda da bulunmayacağım.
ارحل الآن و لن أخبر أي أحد و لن أوجـه إليك أي اتهامات

Ama bundan kimseye bahsetmeyeceğim, özelliklede sana.
لكني لن أخبر أي أحد خصوصا أنت

Bunlar da kimseye söyleyemeyeceğim şeyler.
وكانت توجد أمور لا يمكنني أن أخبر أي أحد عنها

Yine de kimseye söylemedim.
خلال محكمة وهمية في كلية القانون لكن لا زلت لم أخبر أي أحد

Gerçek şu ki hasta olduğumu henüz kimseye söylemedim.
..لأخبرك الحقيقة لم أخبر أي أحد عن مرضي

kimseye söylemedim... Çünkü kimseyi ilgilendirmez.
أنا لم أخبر أي أحد لأنه ليس من شأنهم

Turneye çıkmak istiyorum ve bunu kimseye söylemek istemiyorum.
ما أريده هو أن أخرج على الطريق . لا أريد أن أخبر أي أحد -فليكــن !

Sutton kimseye söylemek istemedi, özellikle de ailesine.
سوتن) لم تكن تُرِدني أن أخبر أي أحد) خاصةً عائلتها

Bana teybi verdiğinizi kimseye söylemem.
لم أخبر أي أحد بأنك أنت من أعطاني المسجل

kimseye söylememem için bana emretti.
لقد أمرني ألا أخبر أي أحد

Olanlardan kimseye bahsetmedim happened. Çok utanmıştım.
لم أخبر أي أحد بما حدث لقد كنت في غاية الخجل.

Baksana, bunu kimseye söylememiştim.
هيه, لم أخبر أي أحد بهذا الشيء

Başka hiç kimseye söylemeyeceğim.
حسناً , لن أخبر أي أحد مره أخرى

Ve bundan kimseye bahsetmeyeceğim.
ولن أخبر أي أحد عنها