| Bu ellerle seçtiğim kişiye, hem zevk hem de güç verebilirim. | Open Subtitles | بهذه اليد، يمكنني أن أحقق المتعة والقوة لِمَن أختاره |
| seçtiğim herhangi birine öylece aflar dağıtamam. | Open Subtitles | لا يمكنني هكذا أن أمنح العفو لأي شخص أختاره |
| - Jack'i seçmek zorundaydın. - Onu ben seçmedim. | Open Subtitles | أكان عليك أن تختاري جاك لم أختاره |
| Bu DVD Kaderin Kılıcının benim için seçtiği kader. | Open Subtitles | الأسطوانة هي القدر الذي أختاره السيف من أجلي |
| Ne seçim yaparsam yapayım birini hayal kırıklığına uğratıyorum. | Open Subtitles | مجرد أي شيء أختاره أو أي شيء أعمله أخيب أمل شخص ما فيه |
| Kim seçti onu? | Open Subtitles | من الذى أختاره ؟ |
| Kimleri seçersem o kişilerin burada, Yeraltı Dünyası'nda kalacaklarını söyledi. - Reddettim. | Open Subtitles | قال أنّ مَنْ أختاره سيبقى في العالَم السفليّ وقد رفضت ذلك |
| Cihazınız sayesinde zaman ve uzayda seçtiğim istediğim yeri istila edecek bir orduya komuta edeceğim. | Open Subtitles | شكراً لجهازك أستطيع أن أقود إجتياح في أي مكان أختاره في أي وقت وأي فضاء |
| Yöntemime değil seçtiğim filme itiraz ediyorsun yani. | Open Subtitles | إذن ليست طريقتي التي ترفضينها بل هو الفيلم الذي أختاره |
| Kendi seçtiğim basit bir bir çocukla görüşebilirdim. | Open Subtitles | كنتُ سأُلاقي الفتى البسيط الذي أختاره أنا |
| Yılın bir günü, benim seçtiğim bir tarihte. | Open Subtitles | في ليلة واحدة من كل عام في الموعد الذي أختاره. |
| Odaklanması daha kolay oluyor, ve seçtiğim sanat formu ne olursa olsun bana harika bir malzeme veriyor. | Open Subtitles | ،أسهل للتركيز وهذا يعطيني منزلة عظيمة لأيّ شكل من أشكال الفنّ أختاره |
| Sue jüri üyesi, olmasaydı çoktan seçmiştim ama biliyorum ki o seçtiğim her şeyden nefret edecek. | Open Subtitles | إنه فقط بان سو هي الحكم لو لم تكن هي اعلم بانني نجحت لكن أعلم بأنها ستكره أي شيء أختاره |
| - Onu ben seçmedim. - Bunu niye yapıyor? | Open Subtitles | ـ أنا لم أختاره ـ لماذا يفعل هذا؟ |
| Ben seçmedim. Siz seçtiniz. | Open Subtitles | أنا لم أختاره أنا أعمل هنا |
| Bu astrolojistin seçtiği tarih evlilik için hayırlı gün. | Open Subtitles | هذا هو التاريخ الذي أختاره المُنَجِم كأفضل موعد لتحقيق السعادة للزفاف |
| Eski Din'de o nişanın, yalnızca kişinin suçunu değil tanrıların kendisi için seçtiği yolu da temsil ettiğine inanılırdı. | Open Subtitles | لقد أُخبر في الدين القديم أنَّ العلامة ليس بداخلها إثم الرجل فقط بل أيضاً الطريق الذي أختاره الآلهة من اجله |
| Ne seçim yaparsam yapayım birini hayal kırıklığına uğratıyorum. | Open Subtitles | مجرد أي شيء أختاره أو أي شيء أعمله أخيب أمل شخص ما فيه |
| O zaman, seçim zamanı bana geldiğinde Dedektif... | Open Subtitles | إذن,و في الوقت الذي أختاره يا حضرة المفتش |
| Teknik olarak. Grissom burası için kimi seçti dersin? | Open Subtitles | تقنياً من الذى أختاره ( غريسوم ) للعمل هنا؟ |
| Onu kim lider seçti? | Open Subtitles | من أختاره ليكون قائداً؟ |
| Kimleri seçersem o kişilerin burada, Yeraltı Dünyası'nda kalacaklarını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ مَنْ أختاره سيمكث في العالَم السفليّ |
| Ekibim benimle beraber oy verecekler hangi yolu seçersem seçeyim. | Open Subtitles | ازهلها جماعتي معي على اي شخص أختاره |
| Seçilecek bir şeyin olmadığı yere gideyim en iyisi çünkü kaybedecek bir şey de yok. | Open Subtitles | وفي البيت لا يكترثون سأكون بخير هنالك حيث لا شيء يمكنني أن أختاره وبالتالي فلا شيء أخسره |