| Bir yere saklan. Gösteriş için seni serbest bırakmam gerekebilir. | Open Subtitles | أجرى و أختبىء فربما أكون ملزما بتحريرك كمبادرة بالترحيب |
| Kapının arkasına saklan ve o içeri girince vur. | Open Subtitles | أختبىء خلف الباب,واضربه عندما يدخل |
| saklanmak mı? saklanmıyorum. | Open Subtitles | أختبىء أنا لا أختبىء |
| Ben kimseden saklanmıyorum. Sen doğru yerlere bakmamışsın sadece. | Open Subtitles | أنا لا أختبىء من أي أحد، أنت ببساطة لا تبحث في المكان الصحيح |
| Kendi ailem olduğunda, arkasına saklanmam. | Open Subtitles | عندما ملك أسرة فلن أختبىء خلفهم. |
| Bu kılıkta eski karımın avukatından iki hafta saklanmıştım. | Open Subtitles | أنا أختبىء لمدة أسبوعين من محامى زوجتى السابقة فى هذه المؤسسة |
| Neyden saklandığımı bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف حتى من ماذا كنتُ أختبىء. |
| Sen burada ne bok yapıyorsan onu! Saklanıyorum! | Open Subtitles | أفعل نفس الشيء الذي تفعله أنت هنا أختبىء! |
| Kapının arkasına saklan ve o içeri girince vur. | Open Subtitles | أختبىء خلف الباب,واضربه عندما يدخل |
| Kendine bir iyilik yap ve saklan. | Open Subtitles | أفعل لنفسك معروفا أختبىء |
| Şuraya saklan, kayanın oraya. | Open Subtitles | أختبىء هناك بجوار الصخور |
| saklanmak için buraya kaçtım. | Open Subtitles | نزلت ألى هنا كى أختبىء |
| Artık saklanmak yok. | Open Subtitles | لن أختبىء بعد الأن |
| Artık saklanmak yok. | Open Subtitles | " لن أختبىء بعد الأن " |
| Artık saklanmıyorum. Karl Heinz! | Open Subtitles | أنا لن أختبىء بعد الآن |
| saklanmam mı lazım? | Open Subtitles | أتريدنى أن أختبىء أليس كذلك؟ |
| Kardeşiyle beraber saklanmam için. | Open Subtitles | كي أختبىء مع إخواني |
| 'Yatağın altına saklanmıştım.' | Open Subtitles | "كنتُ أختبىء تحت السرير" |
| Neden gölgede saklandığımı gör. | Open Subtitles | لتعرفي لماذا أختبىء في الظل |
| Bilirsin, şey işte demek istiyorum ki, insanlardan Saklanıyorum. | Open Subtitles | - أنا أفعل أشياء, أنت تعلم أعنى, أنا أختبىء من الناس |
| O saklandığım kız. | Open Subtitles | . تلك الفتاة التي كنت أختبىء منها |