| Benim seçimim de değildi. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ليس من أختياري أنت تعني ، أننا جلسنا خلال |
| Diyelim ki kardinal şu an ki durumundan ötürü benim ilk seçimim değil, ve o da bunun farkında. | Open Subtitles | دعنى أقول أن الكاردينال ليس أختياري لمنصبه الحالي ، وهو مدرك لهذا تماماً. |
| Tamam resmi olarak Beyonce'nin dünya turundaki açılış seremonisine seçildim. | Open Subtitles | حسناً لقد تم أختياري بأن أفتتح حفلات بيونسي |
| İki yıl önce, Illinois'da küçük bir kasabada gezici mahkemede hakimlik yaparken federal bir mevki için özel seçildim. | Open Subtitles | منذ عامين ، جلست على مقعد في محكمة خاصة في مدينة صغيرة بولاية " أيلانوي" عندما تم أختياري شخصياً لشغل منصب إتحادي |
| Burası gözlerden uzak bir daire. Onu bu yüzden seçtim. | Open Subtitles | . هذه شقة سريّة للغاية و هذا سبب أختياري لها |
| Teşekkür ederim. Ama sen onun tercihisin, ki buda bunu benim tercihim yapıyor. | Open Subtitles | شكراً , لكنك أختيارها و أختيارها هو أختياري |
| Ve maruz kalsam da, bu kendi seçimim. | Open Subtitles | وبالرغم من اعتراضي لها أنه أختياري |
| Benim seçimim. | Open Subtitles | أنه أختياري. |
| kendi seçimim. | Open Subtitles | من أختياري. |
| - seçimim sensin. | Open Subtitles | -أنت أختياري |
| Neden bunun için seçildim? | Open Subtitles | لماذا تم أختياري لهذا ؟ |
| Ben bir sebepten dolayı seçildim. | Open Subtitles | تم أختياري لتسلمه لسبب |
| Yoğunlaşmış insan olmayı kendim seçtim. | Open Subtitles | لم يجبرني أحد بأن أكون على هذا النحو.. لقد كان أختياري |
| Bu yüzden halk bilimini seçtim. | Open Subtitles | هذا أحد أسباب أختياري البحث بالفلكلور. |
| Fleming ilk tercihim olurdu ama paramızı veren o. | Open Subtitles | وربما يكون فيلمنج هو أختياري الاول لا كنه هو الذي استأجرنا |
| Bence alakasız oldu çünkü kendi isteğinle olmuş ama benimki kendi tercihim değildi. | Open Subtitles | أعتقد بأني مختلف تماماً لأنك سمحت له و لأنه لم يكن أختياري |
| Lâkin, bu benim tercihim. | Open Subtitles | لكن هذا أختياري |