| Sadece... sadece çantamdan bir şey almam gerekiyor, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | لا تنحني للأمام. أريد.. أريد فقط أخذ شيء من ملف القضية حضرة القاضي. |
| - Bir şey almam gerekiyordu. | Open Subtitles | اضطررت أن أخذ شيء ما |
| Bir şey almam lazım! | Open Subtitles | لابد أن أخذ شيء! |
| Arabamızı aldı. Şuradaki duvardan da bir şey aldı. | Open Subtitles | إنّه غادر، وأخذ سيّارتنا و أخذ شيء من على الجدار هناك بالخلف |
| Benden bir şey aldı ve şimdi onu geri alma fırsatım var. | Open Subtitles | لقد أخذ شيء مني ، والأن لدي الفرصة كي أستعيده |
| Doktor, Tyler'ın metadron adında bir şey aldığını söyledi. | Open Subtitles | إذًا الطبيبة قالت أن (تايلر) أخذ شيء يُسمى "ميثادرون"، |
| Dan'in başka bir şey aldığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذًا، أتعتقد أن (دان) قد أخذ شيء آخر. |
| Oğlun benden bir şey çaldı. Geri istiyorum. | Open Subtitles | أبنك أخذ شيء منّي وأريد أستعادته الأن |
| Buldukları parlak bir şeyi kurcalarken elleri kopmuş iki çocuk gördüm. | Open Subtitles | رأيت طفلين قطعت أيديهم بفعل إنفجار عندما حاولا أخذ شيء لامع |
| - Yukarıdan bir şey almam lazım. | Open Subtitles | -أريد أخذ شيء من الأعلى . |
| Lou giderken öyle tehlikeli bir şey aldı ki kimse ona karşı çıkmaya cüret edemedi. | Open Subtitles | عندما غادر لو، أخذ شيء خطير جدا، و لا أحد من أي وقت مضى محاولة لعبور له مرة أخرى. |
| Galiba bir şey aldı. | Open Subtitles | أعتقد أخذ شيء منه |
| Oğlun benden bir şey çaldı. Geri istiyorum. | Open Subtitles | أبنك أخذ شيء منّي وأريد أستعادته الأن |
| Ve bu soruyu cevaplayarak, bence oldukça güçlü bir şeyi uzaklaştırabiliriz. | TED | و عبر الإجابة على ذلك السؤال أعتقد بإمكاننا أخذ شيء قوي إلى أبعد حد. |