| Hemen Çıkarın şu adamı buradan! Bu niye geldi buraya? | Open Subtitles | أخرجوه من هنا بحق الجحيم كيف استطاع الدخول إلى هنا؟ |
| - Bana çarpan sensin! - Aman Tanrım. Adamı Çıkarın buradan. | Open Subtitles | انت التي صدمتني أوه , يا إلهي , أخرجوه من هنا |
| Biliyor musunuz, çözün onu. Onu buradan Çıkarın. | Open Subtitles | أتعلمون ماذا، فقط قوموا بحلّ وثاقه و أخرجوه من هنا |
| Götürün onu gözümün önünden...şimdi ! | Open Subtitles | أخرجوه من بصري. الآن ليزا، هيا نذهب |
| Götürün onu buradan! | Open Subtitles | أخرجوه من الملعب أخرجوه من ملعبي - لقد حققت هدفاً - |
| Güvenlik kartını ve anahtarlarını teslim ettiğinden emin olun. Ve onu buradan Çıkarın! | Open Subtitles | تأكدوا من أن تأخذوا تصريح دخوله و مفاتيحه أخرجوه من هنا |
| Her şeyim o. Onu Çıkarın. | Open Subtitles | إنه كل شيء بالنسبة إليّ فقط أخرجوه من هناك. |
| Atın şu adamı. Tam bir karın ağrısı. Setten Çıkarın şunu hemen. | Open Subtitles | ، تخلصوا من هذا الرجل، إنه آفة لعينة، أخرجوه من الموقع في الحال. |
| - Arabasıyla bir sürü insanı ezdi geçti! - Çıkarın bu adamı buradan! | Open Subtitles | لقد صدمت دزينه من الناس بسيارتها أخرجوه من هنا |
| Kes! Çıkarın onu. Kamerayı çekin. | Open Subtitles | توقف , أخرجوه من هنا أبعدوا الكاميرا |
| Çıkarın şunu buradan. Yürü. | Open Subtitles | أخرجوه من هنا، هيا، لتعزف البيانو |
| - Kapıyı açın. Çıkarın onu! - Hayır, durun. | Open Subtitles | افتحوا الباب أخرجوه لا انتظروا |
| Askerleri tahliye edin. Onu da Çıkarın oradan. | Open Subtitles | أبعدوا قواتكم، و أخرجوه من هناك حالاً |
| Onu çöle Götürün ve bırakın orada çürüsün. | Open Subtitles | أخرجوه إلى الصحراء و اتركوه يتعفّن هناك |
| Çıkarın onu buradan! Durum odasına Götürün. | Open Subtitles | أخرجوه من هنا، خذوه غلى غرفة العمليات. |
| Götürün onu buradan. Hücreye kilitleyin. | Open Subtitles | أخرجوه من هنا وقم بإغلاق جميع الزنزانات |
| Babam çok hasta. Öğleden sonra taburcu oluyor, onu hastaneden almak istiyorum. | Open Subtitles | أبي مريض جداً، وقد أخرجوه اليوم من المستشفي وكنت أوّد أن أكون موجودة |
| Mahkeme salonundan Çıkartın şunu. Hemen! | Open Subtitles | أخرجوه حالاً الى الخارج, لا تتدخل هنا |
| Orada o kadar dondu ki, dondurma torbasıyla dışarı çıkarmışlar. | Open Subtitles | انه يجمد المبينات بشكل سيء، هم أخرجوه من حقيبةِ آيس كريمِ. |
| Anladığım kadarıyla acil çıkışı lazer kesici ile açıp onu zorla çıkarmışlar. | Open Subtitles | سمعت أنهم فتحوا بوابة السدادة بالليزر . و أخرجوه منهـا بقوة |
| Onu buradan çıkar. | Open Subtitles | أخرجوه من هنا.. |
| Yoğun bakımdan çıkardılar. Sükunetini koruman lazım ama. Endişelenme. | Open Subtitles | لقد أخرجوه من العناية المركزة لكن عليك أن تهدأ |