|        Eğer kardeşlerin için endişeleniyorsan, onlar da taşınabilir.        | Open Subtitles |         وإن كنتِ قلقلة بشأن أخواتكِ فيمكنهنَّ الإنتقال أيضاً        | 
|        Senin kıymetli kız kardeşlerin eve gelince, seni öldürüm ve her birinin içine gireyim.        | Open Subtitles |         عندما يأتينَ أخواتكِ للمنزل، فسأقتلكِ و أسكن جسد الأخرى        | 
|        Belki de kız Kardeşlerine ne hissettiğini söylemen gerek. Bir dahaki sefere hayır de.        | Open Subtitles |         ربما عليكِ إخبار أخواتكِ بما تشعرين يمكنكِ الرفض فحسب        | 
|        Her şeye rağmen, kız kardeşlerini buldun ve kendin savaştın.        | Open Subtitles |         عكس كل التوقعات، عثرت على أخواتكِ وحاربتِ من أجل حياتكِ.        | 
|        Çünkü sen ve Kardeşlerinin büyük bir problemi var.        | Open Subtitles |         لأنكِ أنتِ و أخواتكِ في مشكلة كبيرة جداً        | 
|        Çok güzel çünkü bir süre daha kız kardeşlerinle olman gerekiyor.        | Open Subtitles |         أوه، ذلك رائع جداً لأنكِ يجب أن تبقيّ مع أخواتكِ لمدة أطول بقليل        | 
|        Piper, bu saçmalık. Biz kardeşiniz.        | Open Subtitles |         بايبر، هذا سخيف بالفعل فنحن أخواتكِ        | 
|        Evet, var. Aile sevgisi, bunlar senin kardeşlerin, değil mi?        | Open Subtitles |         نعم ، بلى إنه حب الأسرة ، إنهم أخواتكِ ، أليس كذالك ؟        | 
|        Sen ve kardeşlerin de biz limana sağ salim varana dek bize eşlik edeceksiniz.        | Open Subtitles |         أنتِ و أخواتكِ ستواكبونني حتى أصل إلى الميناء بأمان.        | 
|        Öyle görünüyor ki sen ve kardeşlerin sandığınız kadar da gerekli değilmişsiniz.        | Open Subtitles |         يبدوا أنكِ و أخواتكِ ، لستمّ ممّن لا يمكن الأستغناء عنهم بالدرجة التى خلتموها.        | 
|        kardeşlerin ve senin, dünyanın bilinen en güçlü büyücüsünün dengi olduğunuza gerçekten inanıyor musun?        | Open Subtitles |         أتخالين أنكِ و أخواتكِ تـُضاهين أقوى مُشعوذة شهدها هذا العالم قوى؟        | 
|        Ve sen ve kardeşlerin beni öldürmelisiniz.        | Open Subtitles |         ثم يجب عليكِ أنتِ و أخواتكِ أن تقتلوني        | 
|        O hepimizi katletmeden evvel Kardeşlerine saldırı emri ver.        | Open Subtitles |         آمري أخواتكِ بالهجوم، قبل أنّ يذبحكن جميعاً.        | 
|        Arayıcı seni yumuşattı. Seni Kardeşlerine karşı zehirledi.        | Open Subtitles |         الباحث قدّ جعلكِ وهنة، قدّ سممكِ ضدّ أخواتكِ.        | 
|        Bunu kız Kardeşlerine telafi etme için daha fazlasını yapman gerekiyor.        | Open Subtitles |         سوف يكلفك أكثر من ذلك بكثير للتصالح مع أخواتكِ        | 
|        Her şeye rağmen, kız kardeşlerini buldun ve kendin savaştın.        | Open Subtitles |         عكس كل التوقعات، عثرت على أخواتكِ وحاربتِ من أجل حياتكِ.        | 
|        kardeşlerini sonsuza dek koruyabilecek misin?        | Open Subtitles |         هل أنتِ متأكدة بأنكِ ستحمين أخواتكِ للأبد؟        | 
|        Biz konuştuğumuz sırada bile kız Kardeşlerinin kimliklerini buldular, ve onları öldürecekler.        | Open Subtitles |         كما نقول لكِ، إنهم سينتحلون شكل أخواتكِ ليجعلونكِ تقتلينهم بالفعل        | 
|        Kardeşlerinin evliliklerinin çok iyi gittiğini söylemekten memnunum.        | Open Subtitles |         أنا مسرورة لإخباركِ بأحوال أخواتكِ و أخوتكِ الجيدة في زيجاتهم        | 
|        - Göreceksin. Şimdi, yukarı git ve kardeşlerinle oyna tamam mı,        | Open Subtitles |         -حسناً ، سوف ترين الآن ، اصعدي إلى الأعلى و العبي مع أخواتكِ ، مفهوم        | 
|        kardeşlerinle ben seni özledik.        | Open Subtitles |         ' .أنا و أخواتكِ قدّ إفتقدناكِ '        | 
|        Hâlâ kardeşiniz senin, biliyorsun.        | Open Subtitles |         مازلنا أخواتكِ كما تعلمين ...الأمر فحسب        | 
|        Prue, yok say onu.Hadi ama. Bizimle gel. Biz senin kardeşleriniz.        | Open Subtitles |         برو، تجاهليها، و تعالي معنا، فنحن أخواتكِ        |