| The High'ın bütün şubelerinin yöneticisinden geldi mail diyor ki satış oranlarımızı görmüş ve performansım konusunda hayal kırıklığına uğramış. | Open Subtitles | إنه بريد مرسل من المدير العام لجميع المطاعم الفاخرة يقول إنه قد رأى مبيعاتنا و يشعر بخيبة أمل من أدائي. |
| Şuan, elektrik verilen suçlunun kasılmalarını taklit ederken performansım ne kadar gerçekçi olursa olsun görevlilere yardımıma gelmemelerini hatırlatırım. | Open Subtitles | والآن سأمثل مدى التشنجات التيتحدثللمجرمين... . أود أن أذكر موظفي ألا يأتوا لمساعدتي بغض النظر عن مدى واقعية أدائي |
| Sadece değerlendirildiğimi bilmek performansımı etkilemeye yetti ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi. | TED | بسبب معرفة أنني كنت أُقيّم غيّر ذلك من أدائي ومن بعدها تغيّر تفكيري للأبد عن تأثير حالتنا العقلية على أدائنا. |
| Fakat hızlıca olması gerekiyor, çünkü yargıçlar benim performansımı onaylamak için varlar; Onlara fiziksel durumumun iyi olduğunu göstermeliyim. | TED | رغم ذلك، يجب أن يمرّ هذا بسرعة، لأن الحكّام أمامي، وهم هنا لتأكيد أدائي. يجب أن أظهر سلامتي الجسدية الكاملة. |
| Seyircilerin hepsinin izci olduğunu biliyordum bu yüzden mükemmel bir performans sergilemeliydim. | Open Subtitles | علمت أن الجمهور من الكشافة لذا كان على أدائي أن يكون مثالياً |
| Bir kere olsun bir kere olsun, performansıma dayanarak oynamak isterdim. | Open Subtitles | لمرة واحدة، أريد أن أبيعه على مدى قوة أدائي |
| Muhtemelen mahkemedeki performansımdan sonra öyle olmadığımı düşünüyorsundur. | Open Subtitles | بالرغم من أنكِ لن تعتقدي هذا بعد أدائي في المحكمة |
| Ve benim performansım şu ana kadar iyi tepki aldı. | Open Subtitles | وحتى الأن .. أدائي .. حاز على تحيه كبيرة |
| Bunun dünkü "Government Follies" ...performansım ile ilgili olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض أن هذا اللقـاء بسبب أدائي في العرض الذي أقيم في الليلة الفائتة |
| Ölümümle sonuçlandığını düşünürsek kesinlikle en iyi performansım değildi. | Open Subtitles | لم يكن هذا أفضل أدائي ، بإعتبار إنه إنتهى بموتي |
| performansım senin beğenebileceğin derecede gösterişli olmadığı için affedersin. | Open Subtitles | حسنا، أنا آسف إذا أدائي لم يكن كما مصقول كما كنت قد أحببت. |
| AbartıIı da olsa seyirciler performansımı beğeniyor. | Open Subtitles | أدائي أعجب المشاهدين سواء كان فيه مبالغة أو قديم الطراز |
| Bir kez olsun performansımı kullanarak oynamak istiyorum. | Open Subtitles | لمرة واحدة، أريد أن أبيعه على مدى قوة أدائي |
| Eğer performansımı korumak istiyorsam iyi bir uyku çekmeliyim. | Open Subtitles | أريد ان أحصل على نومةٍ هنيئة إن كنت أودّ الإبقاء علي أدائي ثابتاً |
| Sadece performansımı ölçmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول معرفة أدائي هنا هل سبق أن حصل هذا معك ؟ |
| Belki bütün bu acıyı ve üzüntüyü kullanır ... ve çok daha iyi bir performans sergilerim. | Open Subtitles | ربما أستطيع استخدام كل ما حصل و وجع القلب لجعل أدائي أكثر قوة |
| Yaklaşan performans değerlendirmem için son hazırlıklarımı yapmam gerek. | Open Subtitles | لا يزال لديَّ بعض التحضيرات النهائية لتقييم أدائي الوشيك |
| sizin için bebek bakıcılığı yaparım eğerki sizde yarın, benim performans değerlendirmemi bitireceğinizi szö v. | Open Subtitles | أنا سَأَرْعى طفلك، إذا أنت عِدْني الذي غداً أنت سَتُكملُ تقييم أدائي. |
| performansıma göre de ek ücret alıyorum. | Open Subtitles | كذلك أحصل على مكافأةٍ إعتماداً على أدائي. |
| Tabii senin şahitliğinden ya da sen benim performansımdan söz etmeye kalkmadıkca. | Open Subtitles | إذا لم يكن هناك محاولة للتأثير على شهادته أو أدائي |
| oyunumu etkilemediği sürece bana uyar. | Open Subtitles | سأوافق عليها، طالما لن تؤثر على أدائي |
| - Bu yüzden mi aradın? İşimi yaptığım için teşekkür ediyorsun. | Open Subtitles | هل هذا سبب إتصالك لتشكرني على أدائي لعملي؟ |
| Bu aptalca ya. Yataktaki performansımın Sam'in notlarını etkilemesine imkân yok. | Open Subtitles | لن يكون هناك أي طريقة بأن يؤثر أدائي على درجات سام |