| Bunu önerdiğimde bir rahip gönderdim yüzünü duvara döndü ve bana aptal dedi. | Open Subtitles | وعندما اقترحت أن أرسل في طلب الكاهن أدار وجهه للحائط ودعاني بالحقير |
| İnsan oğluna ve inandıkları sahte tanrılara sırtını döndü. | Open Subtitles | أدار ظهره عن هذا الرجل وعلى الألهة الكاذبة التى يعبدها |
| ...iki sene önce bir spekülatör olan katil, silahı en son kendine çevirdi. | Open Subtitles | قبل عامين من قبل تاجر فاشل والذي أدار السلاح على نفسه لاحقاً |
| Biz İslam için savaşırken bize yüz mü çevirdi bu fasıklar? | Open Subtitles | نحن وسط المعركة هل أدار أؤلائك المنحطّون ظهورهم لنا؟ |
| CIA, bu ülke sınırları içinde bir sürü terörist hücresini yöneten bir adamın herhangi bir şeyi yönetmesine nasıl izin verir? | Open Subtitles | كيف تركت وكالة المخابرات المركزية ذلك الرجل، الذي أدار ما يبلغ خلية إرهابية ضمن حدود هذه البلاد، أيّ شئ مرة؟ |
| Alabama'da bir savaş kampı işletiyordu. Boya atan silahlarla oyun oynarlardı. | Open Subtitles | أدار معسكر حرب في "ألاباما"و جلسوا يلعبوا كرة الطلاء |
| Başkan Adar'ın göreve ilk geldiği zamanki halini hatırlattığını söylemişti. | Open Subtitles | أنك تذكرها بالرئيس (أدار) عندما قام بفترة رئاسته الأولى |
| Senin için gizli bir nükleer programı yürütüyordu. | Open Subtitles | لقد أدار مشروع النووي السري الخاص بك |
| Küçük bir aile işi kurmak için lüks otel yöneticiliğine geri döndü. | Open Subtitles | أدار ظهره للرفاهية بالأعمال وبدأ عملاً عائلياً صغيراً |
| Tanıdığım her kim varsa bana sırtını döndü. Ama onlar dönmedi. | Open Subtitles | كل إنسان عرفته أدار ظهره إليّ لكن هم لم يفعلوا |
| Birkaç acenta onu duyuyor ve California'a getirmek istiyor, ...bilirsin, California'a geldiği zaman gergindi ve... seyirciye arkasını döndü, ...herkesin söylediği, "İyi de, bu da nesi ulan?" | Open Subtitles | عدة وكلاء استمعوا له وأرادوا إحضاره لكاليفورنيا و عندما جاء لكاليفورنيا كان متوترا و أدار ظهره للجمهور |
| Kafasını çevirdi, bakmaya dayanamıyordu. | Open Subtitles | أدار رأسه، لم يتحمل النظر إليه. |
| Hayır! O tapınağımızı terk etti. Bizlere sırt çevirdi. | Open Subtitles | لا ، لقد ترك المعبد و أدار لنا ظهره |
| Sonra, Voyager, kameralarını Jüpiter'in uydularına çevirdi. | Open Subtitles | ثــمّ أدار "الرحّـــالة" آلات "تصويره نحو أقمار "المشتري |
| Burayı yöneten psikiyatrist tam bir akıl hastasıymış Dr. H- | Open Subtitles | الطبيب النفسي الذي أدار المكان كان مجنوناً حقاً. |
| Fitzgerald ailesi bu imalathaneyi 90 yıldır işletiyordu. | Open Subtitles | لقد أدار آل "فيتزجيرالد" معمل التقطير هذا لمدة تسعين عاما. |
| Babam bu şirketi 45 yıl boyunca eski kafalı bir baron gibi yönetti. | Open Subtitles | والدي أدار هذه الشركة لـ 45 سنة كالتجار القدامى |
| Az önce David Keene'den bir mektup aldım. CPAC mitingini o yönetmiş. | Open Subtitles | تلقينا رسالة من ديفيد كين وقد أدار مؤتمر سي بي أي سي |
| Bütün dünya ona sırtını çevirmiş bile olsa. | Open Subtitles | إذا أدار العالم ظهره عليه |
| Jeremy Winslow'un hukuk bürosu onların Amerika'daki varlıklarını yönetiyor. Sayın Başkan. Beni kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | مكتب جيرمي وينسلو للمحاماة أدار اصول اموالهم المريكية سيدي الرئيس شكرا لرؤيتي هل تسمح لي |
| Bay Openshaw üretici şirketi yönetiyordu. | Open Subtitles | السيد أوبنشو أدار الشركة المصنعة لتلك الألعاب |
| Çünkü Ben o çarkı bir kez çevirdikten sonra zaman kavramı bizim için düz bir çizgi olmaktan çıktı. | Open Subtitles | لأنّه عندما أدار (بن) تلك العجلة، لم يعد الزمن خطّاً مستقيماً بالنسبة لنا |
| Ve ondan önce de, 82'den 89'a kadar Langley'de karşı-teşkilatı yürütmüş. | Open Subtitles | وقبل ذلك,من عام 82 الى عام 89 أدار منظمة للتجسس فى لانجلى |
| Töreni profesyonelce yönetirdi her türlü cenaze işinde çok başarılıydı. | Open Subtitles | أدار الجنائز كمحترف أيّ جانب في عمل الجنائز كخطابات التأبين |