"أذن أنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yani
        
    • Demek
        
    Yani kağıt ağırlığındaki meteor parçaları artı MR, Eşittir mıktanıs çocuk ha? Open Subtitles أذن أنت تعتقد بأن قشارة النيزك الموجودة في الكرة الثلجية زائد تصوير الرنين المغناطيسي يساوي فتى مغناطيسي
    Yani bahçeyi geçip, verandaya geldiniz? Open Subtitles أذن,أنت عبرت الحديقه الى النوافذ الفرنسيه
    Yani hükmün iptalini onaylamıyor musunuz? Open Subtitles أذن أنت لا تتفق مع الإبطال في تلك الجملة؟
    Demek benimle değil ama kız kardeşimle konuştun, öyle mi? Open Subtitles حسناً, أذن , أنت تحدثت مع اختي ولم تتحدث معي؟
    Demek adam öldüren bir bataklık canavarı var diyorsunuz. Open Subtitles أذن,أنت تقول أن هناك وحش في المستنقع يقوم بقتل الناس؟
    Biraz saygı göstermen gerek. Demek Chicago'lusun. Bir ara soğuk bir bira alıp bunu konuşalım. Open Subtitles أُريد بعض الأحترام أذن أنت من شيكاغو لماذا يُكذب صديقكَ علينا ؟
    - Yani karşıt görüşte olan bir Çinli ile çocuk pornograficisini aynı kefeye mi koyuyorsunuz? Open Subtitles سوف نفعل الشيء نفسه انتظر، أذن أنت تساوي بين معارضة الصينية مع استغلال الاطفال أباحياً
    Yani, yeni CEO sensin? Open Subtitles أذن أنت هو المدير التنفيذي ، الأن ، صح ؟
    Yani bu odaya hiç kimsenin girip çıkmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles أذن أنت تقول أن لا أحد دخل أو خرج من الغرفة
    Yani sen ve Jared Briscoe... aynı gün doğduk. Open Subtitles أذن أنت و جاريد بريسكو تمت تبنينا منذ الولادة
    - Yani, diyorsun ki onun daveti teyit edilmiş? Open Subtitles أذن , أنت تقول أنه يقول من فضلك أرسل رداَ ؟
    İnsanların ölmesini umursamıyor musun Yani? Open Subtitles أذن أنت لا تهتم بالأشخاص الذين يلقون حتفهم من جراء ذلك؟
    Yani ayak uydurmak için biraz daha zamana ihtiyacım olursa anlayışla karşılarsın. Open Subtitles أذن أنت تفهم بأني في حاجة إلى وقت من أجل.. ؟
    Yani Grace'ten önce Molly ile hiç takılmadın? Open Subtitles أذن أنت لم تتسكع ابداً مع مولي قبل أن ترتبط مع غريس
    Yani sen ve annem işgalle savaşabilirsiniz ama ben savaşamaz mıyım? Open Subtitles أذن أنت ووالدتي تحاربان السلطة بينما أنا لن أستطيع
    Demek Samson sensin. Open Subtitles أذن أنت شمشون المشاغب الساران يعرفنى؟
    Demek sen Clark'sın. Hakkında çok şey duydum. Open Subtitles أذن أنت هو كلارك سمعت عنك الكثير
    Demek bütün bu belaları başımıza açan kılçık sensin. Open Subtitles أذن.. أنت الفضولى الذى يسبب لنا المشاكل
    Demek hayaletleri görüp onlarla konuşabiliyorsunuz. Open Subtitles أذن أنت ترى الأشباح وتتكلمين معهم
    Al. Savaş sağlıkçısısın Demek? Open Subtitles إليك القماشة أذن أنت مُسعف في الحرب؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more