"أرادتني" - Translation from Arabic to Turkish

• istediği
• istiyordu
• isterdi
• beni istedi
• olmamı istedi

Size vermemi istediği birkaç şey daha vardı.
هناك بعض النثريات التي أرادتني أن أعطيك إياها،

Değişmeye çalıştım, olmamı istediği adam olmaya çalıştım, ama yetmedi işte.
لقد حاولت أن أتغير لقد حاولت أن أصبح الرجل الذي أرادتني أن أصبح مثله لكن لم يكن ذلك كافياً

Odadaki bir sinek olduğunu fark ettim. Onu sevmemi istiyordu. Ben de onu sevdim.
أدركت أنّها كانت ذبابة في الغرفة، ولقد أرادتني أن أحبَّ الصوت، ولقد أحببته.

Annem, ruhu şad olsun, denemeye devam etmemi istiyordu ama ben her zaman daha faydalı olmak istiyordum.
أمها - رحمها الله - أرادتني أن أستمر في المحاولة،

ama annem, benim cesur olmamı isterdi biliyorum.
ولكن كما ترى أمي أعلم بأنها أرادتني أن أكون شجاعا

beni istedi. Ben giderim.
هي أرادتني أنا سأذهب.

Annen moral destek timi olarak onun yanında olmamı istedi.
أمك أرادتني هنا للدعم المعنوي لأهم يوم بحياتها

Benim çözmemi istediği bilgisayar oydu demek.
إنه الحاسوب الذي أرادتني أن أخترقه.

Bence olabildiğince çabuk kalesinden gitmemi istediği için ödeme yaptı.
أظنّها أرادتني أنْ أغادر قلعتها بأسرع وقت ممكن، لكنْ...

Tek istediği hap içip durmamdı.
أرادتني أن أتناول حبوبًا لا تفنى.

12. tersyüz margaritamdan sonra, Joy beni istediği yere götürdü.
(وبعد احتسائي 12 زجاجة من (مارغريتا أصبحتُ في المكان (الذي أرادتني فيه (جوي

Görmemi istediği bu işte.
هذا ما أرادتني أن أراه

Çünkü gittim ve Angie'nin istediği o dövmeyi yaptırdım.
لأنّني ذهبت لوشم هذا الوشم الذّي أرادتني (آنجي) أن أوشمه

Bir erkek bulabileyim diye, guzel olmami istiyordu.
أرادتني أن أصبح جميلة لأعثر على رجل

Bence biriyle tanışmak istiyordu.
أظن أنها أرادتني أن أقابل أحدهم

Senin bir parçan da beni istiyordu. Bunu biliyordum.
بعض أجزاءك أرادتني أيضا , أعلم هذا

Beni handan atmak, sokağa atmak istiyordu.
أرادتني خارج الحانة وخارج الشارع

Annem kasap olmamı istiyordu.
لقد أرادتني أمي أن أكون جزارًا

Benim için hep en iyisini isterdi. - Vay canına. - Tutkulu ve sevecen biri olmamı isterdi.
لطالما أرادت مصلحتي أرادتني عاطفيّاً و عطوفاً

Dışarı çıkma yasağından bir saat sonra geldiğin için seni cezalandırmamı da isterdi.
ربما أيضاً قد تكون أرادتني أن أعاقبكِ لرجوعكِ بعد موعدكِ بساعة

Annem beni istedi.
أمي أرادتني

O beni istedi.
هي أرادتني

Buradayım çünkü annem burada olmamı istedi.
أنا هنا لأن أمي أرادتني أن أكون هنا