| Döndüğünde birkaç gün bende kalmak istedi. | Open Subtitles | حين عادت أرادت البقاء معي كل يوم |
| Doğu yakasında kalmak istedi. | Open Subtitles | أرادت البقاء على الساحل الشرقي |
| Ama o da evde kalmak istedi. | Open Subtitles | ولكن أرادت البقاء في المنزل أيضا. |
| Eğer ağaç tepelerinde hayatta kalmak istiyorsa, ...öğrenmesi gereken bazı kritik beceriler var. | Open Subtitles | هنالك مهارات هاّمة أخرى عليها تعلمها إن أرادت البقاء حيّةً في أعالي الشجر. |
| Greta kalmak istiyorsa bundan memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | إذا جريتا أرادت البقاء فنحن سنستضيفها |
| Arkadaşlarıyla kalmak istedi. | Open Subtitles | أرادت البقاء مع الأصدقاء. |
| Drey'auc kendi insanlarıyla birlikte kalmak istedi. | Open Subtitles | دراياك أرادت البقاء مع شعبها |
| O da Paris'te kalmak istedi ben de ona müsaade ettim. | Open Subtitles | أرادت البقاء في (بـاريس)، لذا تركتها. |
| kalmak istedi. | Open Subtitles | أرادت البقاء. |