| Onlar bunun nakit para olduğunu düşünmemi istediler, ama bence bu kazayı tetiklemek, göçük meydana getirmek için, kullanılan birşeydi. | Open Subtitles | أرادوني أن أعتقد بأنها تحتوي على أموال ولكنني أعتقد أنها كانت تحوي شيئاً استخدموه والذي أدى إلى وقوع الحادث الانهيار |
| Benim geçit törenine katılmamı istediler, ama o zaman izleyemezdim. | Open Subtitles | أرادوني أن أركب في الموكب ، لكني قلت لو ركبت لن أتمكن من مشاهدته |
| Bayan Frederick Manion'un vücudunda... sperma olup olmadgna bakmam istediler. | Open Subtitles | أرادوني أَنْ اختبر وجود المني... في جسد السّيدة فريدريك مانيون |
| Sen de benim kadar iyisin. Beni istiyorlarsa, seni de isteyeceklerdir. | Open Subtitles | وأنتِ جيدة مثلي، لو أرادوني فهم يريدونكِ كذلك |
| Futbol sezonuydu ve nedense bütün küçük sporcular beni istiyordu. | Open Subtitles | كنا في موسم كرة القدم و كل اللاعبين الصغار أرادوني |
| Kaçmak için. Benim de misyoner olmamı istiyorlardı. | Open Subtitles | كي أهرب منهم لقد أرادوني أن أكون مبشرة أنا أيضاً |
| Bir hafta önce aradığında gelmemi istediler ve ben de seni görmek istedim. | Open Subtitles | لقد أرادوني هناك منذ أسبوع مضى عندما اتصلت أنت ، و أردت أنا رؤيتك |
| Bir şeye ihtiyacın olup olmadığını sormamı istediler. | Open Subtitles | أرادوني أَنْ أَسْألَك إذا إحتجتَ أيّ شئَ. |
| Hastanedeki rahibeler ve babam, senden vazgeçmemi istediler. | Open Subtitles | الراهبات في المستشفى وأبي أرادوني أن أتخلى عنكِ |
| Sonra, geçen hafta, bana dediler ki, ...bir uçuşu tamamen iptal ettirmemi istediler, ...bu çok ciddiydi. | Open Subtitles | ثمّ، الأسبوع الماضي، أخبروني أرادوني أَنْ أَوقف رحلة مِنْ السجلِّ كليَّاً، وكان ذلك بشكل جدّيُ. |
| Mutfaktakiler şarapları hazırlamanı istediler. | Open Subtitles | رجال المطبخ أرادوني أن أعلمك أن مجرى الفضلات مسدود |
| Ayrıca bu şişenin en pahalı şarabımız olduğunu size hatırlatmamı istediler. | Open Subtitles | وهم أرادوني أَنْ أَنْقلَ إليك بأنّه أكثر قنينتِنا الغاليةِ. |
| Kötülük saçmamı istediler, ben de gözlerine dik dik baktım ama ne kadar yakın çekimdi bilmiyorum. | Open Subtitles | أرادوني أن أظهر شرّي، لذا نظرت إليها في عينيّها، لكن لا أدري مدى قرب الكاميرا |
| - Borcumu ödememi istediler ve sanırım takımlarına bir hırsız arıyorlardı. | Open Subtitles | أرادوني أن أسدد ديني، وأظن أنه كان لديهم مكان شاغر في فريقهم لأجل لص |
| - Eski satıcılarımdan birini ele vermemi istediler. | Open Subtitles | هُم أرادوني كفأرة مع أحد اتفاقاتهم القديمة حسنًا |
| Onu Crow'un öldürdüğünü sanmamı istediler. | Open Subtitles | أرادوني أن أعتقد أن ليو كرو قتله |
| Eğer beni istiyorlarsa, bu bir onur. | Open Subtitles | نعم, إنه نوع ما من الشرف أن تُسأل, اذا أرادوني |
| Daire'de kalmamı istiyorlarsa mesele bitmiştir. | Open Subtitles | إذا أرادوني أن أبقى هنا بـ"المحور"، فسأبقى. |
| Ailem avukat olmamı istiyordu. Sadece,o bana göre değil. | Open Subtitles | أبويّ أرادوني ان أكون محاميه انه فقط لم يكن لي |
| Beni sadece tek elli olduğum için istiyorlardı. | Open Subtitles | أرادوني فقط لأن كَانَ عِنْدي يَدُّ واحدة. |
| Ben onları istedikleri yere götürdüm. | Open Subtitles | وتد اسمعا، أخذتهم إلى حيث أرادوني أن آخذهم |
| Yalan söyledim anne. Onları götürmem için bana ihtiyaçları vardı ama ben girmedim. | Open Subtitles | لقد أرادوا الذهاب إلى الضوء ولكنهم أرادوني أن آخذهم |