| En yükseğe tırmanmak için... etrafımdakilerden faydalanırım. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد رجلٌ أستخدم هذه .حوله كخطوات لكي أرتفع |
| Sağlık sigortası olmadan çalışan ailelerin sayısı da yüzde dört arttı. | TED | نسبة الأسر العاملة بدون رعاية صحية أرتفع بأربعة في المائة. |
| Elektrik kablolarına dikkat et. Yüksel, Yüksel. | Open Subtitles | أحترس، أسلاك كهربائية أرتفع.. |
| Benim arkamdaki bu noktada göreceli büyük olan alanın nasıl olduğunu görebilirsiniz ve benim yukarı daha da yukarı yükselişimi görebilirsiniz. | TED | يمكنكم رؤية كيف أن الحقول الموجودة في الخلفية كبيرة نسبيا في هذه المرحلة، ويمكنكم رؤيتي وأنا أرتفع لأعلى وأعلى. |
| Biraz yorgunum. Tansiyonum yükseldi. | Open Subtitles | كنت أشعر بتعب اعتقد أن ضغط الدم عندى قد أرتفع |
| ...ailemi yeniden yükselmiş görmek. | Open Subtitles | أن أرى عائلتي قد أرتفع شأنها ثانية |
| "Ay ışığının grisine Yükselirim, Bakarak aynadaki bakışa." | Open Subtitles | أرتفع خلال ضوء القمر" "الأبيض وأشاهد تحديق المرآة |
| Şimdi yükseliyorum. ...yukarıya doğru vücudum savaş alanının üzerinde. | Open Subtitles | أنا أرتفع الآن. عاليا ً فوق... جسدي... |
| İşlerin boka sardığı Sadler-Benelux'e rağmen %30 yükselişteyiz. | Open Subtitles | الشي المضحك, شركة (سادلر بينولكس) قد انخفض أسهم و نحن أرتفع بنسبة 30 بالمئة |
| yükseğe çıkıp sinyal almaya çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أرتفع أكثر أحاول الحصول على تغطية هاتف |
| Eğer yükseğe zıplarsan, ben daha yükseğe zıplarım. | Open Subtitles | إذا ارتفعت , سوف أرتفع أنا أكـثر |
| Petrie, yükseğe! Bir uçucu gibi yükseğe! | Open Subtitles | بيترى,أرتفع أرتفع مثل الطيور |
| Son ziyaretinden sonra güvenlik arttı. | Open Subtitles | أعتقد بأنك سوف تجد مستوى الأمن قد أرتفع منذ أخر زيارتك لنا |
| Kaçak işçilerin sayısı son iki ayda epey arttı. | Open Subtitles | عدد المهاجرين الغير شرعيين أرتفع فى الشهرين الماضيين |
| Yüksel. | Open Subtitles | أرتفع. |
| Yüksel. | Open Subtitles | أرتفع. |
| Neden yukarı çıkıp taleplerini senin için sıralamıyorum? | Open Subtitles | الذي لا أرتفع و إجعل قائمة لطيفة من المطالب؟ |
| Sonra kök hücre infüzyonunu verdik ve ölçümleri iki kez tekrarladık -- üç ay ve altı ay -- ve bizi neredeyse şaşırtarak çizgi yukarı çıktı. | TED | ثم حقناهم بالخلايا الجذعية وكررنا القياسات مرتين -- 3 شهور، و6 شهور -- ولدهشتنا، تقريباً، المنحنى قد أرتفع. |
| Okyanus 25 metre yükseldi. | Open Subtitles | فى نوفاسكوشا ، أرتفع المحيط 7.6 متر فى ثوانى |
| O zamandan bugüne su 1,5 metre yükseldi. | Open Subtitles | لكنهُ أرتفع لمستوى 5 أقدام منذ ذلك الحين |
| Vay vay, Dow Jones Endüstri bugün 46 puan yükselmiş. | Open Subtitles | حسناً "مؤشر (داو جونز) ،للصناعات أرتفع بمقدار 46 نقطة اليوم |
| "Hastane yatağından parlak beyaz bir ışık yükselmiş." Bu... | Open Subtitles | "أرتفع شيء أبيض ناصع فوق سرير المستشفى" |
| Ben Tanrı'nın nefesiyim. Yükselirim, alçalırım. Yeryüzü ve gökyüzü, beni istesin dilerim. | Open Subtitles | ،أنا أنفاس الرب، أرتفع و أهبطّ" "أريد السماء و الأرض تريدني |
| Merkez, Yankee Zulu X-ray, irtifa dümenim sıkıştı ve aygıtlarım çalışmıyor, yükseliyorum ve bulutların arasında görüşümü kaybettim, lütfen bilgi verin. | Open Subtitles | (المركز، يانكي زولو إكس راي) دفة القيادة تعطّلت أنا أرتفع وقد تهتُ في السّحب من فضلك ماذا أفعل. |
| İşlerin boka sardığı Sadler-Benelux'e rağmen %30 yükselişteyiz. | Open Subtitles | الشي المضحك, شركة (سادلر بينولكس) قد انخفض أسهم و نحن أرتفع بنسبة 30 بالمئة |
| kadınsız Führer'imize, ressam çıraklığından başarıyla dünyanın en iyi savaş stratejisti haline dönüşen. | Open Subtitles | الذى أرتفع شأنة من رسام هاو ليصبح أعظم قائد حرب أستيراتيجى فى العالم |