| Gazyağı ve kömür değer zincirleri, bunu çoktan çözmüşler: bu yakıtlar bütün ülke genelinde kolayca bulunur. | TED | أظهرت سلاسل القيمة في الكيروسين والفحم النباتي ما يلي: مصادر الوقود هذه واسعة الانتشار في أرجاء البلاد. |
| Görüyorsunuz, tüm ülke genelinde güneş ve rüzgar olanağı var. | TED | تأمل، لديك فرص للطاقة الشمسية وطاقة الرياح في كل أرجاء البلاد. |
| Çünkü savaş zamanıydı, İngiliz .303 tüfeği Ülkenin her tarafındaydı. | TED | لأنها كانت فترة الحرب، البندقية الإنجليزية ٣٠٣ كانت منتشرة في كل أرجاء البلاد. |
| Ülkenin dört bir yanından gelen efendisiz samuraylar sarmış ortalığı... | Open Subtitles | مقاتلو ساموراي غير متمكنين وقذرين من جميع أرجاء البلاد |
| ülkedeki insanlar yiyecek bulamaz. | Open Subtitles | يستميت الناس في كافة أرجاء البلاد لأي خبر صغير متوافر |
| Evet ama ülkedeki hastaneler genellikle ağ tabanlı çalışırlar. | Open Subtitles | نعم,لكن المستشفيات في أرجاء البلاد متصلة بها ان كان الجاني يعمل بالطب فقد يكون |
| ülkede nereye gidersem gideyim sürekli duyduğum iki söz var | TED | وهناك جملتان قد سمعتهما مرارا، في أرجاء البلاد. |
| ülke çapında karıları olan erkekler. | Open Subtitles | كما تعلمين, رجل لديه زوجات و عائلات مخبأين بجميع أرجاء البلاد |
| Cumartesi ve pazar, yayınlar ülke genelindedir. | Open Subtitles | هذه ترسل في كل أرجاء البلاد صباح السبت و الأحد |
| Cumartesi ve pazar, yayınlar ülke genelindedir. | Open Subtitles | هذه ترسل في كل أرجاء البلاد صباح السبت و الأحد |
| Bu meteor fırtınası ve enkaz serpintisi durur durmaz ülke çapında hava araçları ile yardım göndermeye başlayacağız. | Open Subtitles | لقد توقفت العاصفة النيزكية والحطام العرضي الناتج عن حلولها لقد استخدمنا الدفاع الجوي لمدّ يد العون لكافة أرجاء البلاد |
| Ondan sonra kerestemizi ülke çapında satabiliriz. | Open Subtitles | وبعدها سنرسل أخشابنا فى كل الجهات فى أرجاء البلاد |
| 1200'den fazla Müslüman ülke çapında göz altına alındı. | Open Subtitles | تم احتجاز أكثر من 1200 مسلم في أرجاء البلاد. |
| BMW'sini arkadaşının alıp, Ülkenin öbür tarafına gideceğini söylediğinde anladım. | Open Subtitles | دعني افكر قليلاً اتذكر انها قالت لي ان أحد اصدقائها اخذت البي ام دبليو أرجاء البلاد |
| Savantlar bana Ülkenin dört bir yanından başvurur... | Open Subtitles | يأتي العلماء لاستشارتي من جميع أرجاء البلاد |
| Eş zamanlı olarak Ülkenin her yerine dağıtım yapılacak. | Open Subtitles | سيتم التوزيع بوقتٍ واحد و بجميع أرجاء البلاد |
| ülkedeki bütün yapay zekâ laboratuvarlarına saldırmışlar. | Open Subtitles | لقد هاجموا على جميع معامل الذكاء الإصطناعي في أرجاء البلاد. |
| - Eşinin elinde ülkedeki tüm isyancıların listesi var. | Open Subtitles | زوجها لديّه قائمة... لجميع المتمردين في أرجاء البلاد... |
| Çünkü ülkedeki tüm insanlarla bağlantınız olacak. | Open Subtitles | لأنك متّصل بأناس في جميع أرجاء البلاد |
| Uzun zaman önce bir dev yaşardı, bencil bir dev, büyüleyici bahçesi tüm ülkede en güzeliydi. | TED | منذ وقتٍ طويل، كان هناك عملاق، عملاقٌ أناني، وكانت حديقته الرائعة الأجمل في جميع أرجاء البلاد. |
| - Tüm ülkede mi? - Tüm ülkede, evet. | Open Subtitles | ـ في جميع أرجاء البلاد ـ في جميع الأرجاء، أجل |