| Bu bir Goa'uld tablet aygıtı, Argos'da bulduğumuza benzer. | Open Subtitles | إنه لوح كتابة للجواؤلد مثل الذى وجدناه على أرجوس |
| Argos'takine benziyorlar. Belki de Linvris onu kendilerininki zannetmiştir. | Open Subtitles | يبدوا مثل الذى احضرناه من أرجوس ربما ظن اللينفرس انه يخصهم |
| Şimdi, Perseus beni yok etmek için Argos'tan yola çıktı. | Open Subtitles | الآن بيرسيوس يلقي بنفسه من أرجوس لتدميري |
| Argos yenildiğinde aynı buraya benzeyecek. | Open Subtitles | هذا ما ستبدو عليه أرجوس عندما نفشل كل خطوة نخطوها تمثل إهانة للآلهة |
| Argus'a girip, bir uzaylı güç kaynağını çalmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى اقتحام أرجوس وسرقة مصدر الطاقة الغريبة. |
| Perseus'un hikâyesi Argos'ta, yani Güney Yunanistan'da bulunan bir bölgede başlar. | Open Subtitles | قصة (بيرسيوس) تبدأ من (أرجوس) منطقة حقيقية بجنوب (اليونان). |
| Efsanemize göre, Argos'a hükmeden zalim kralın adı Acrisius'tur ve bu kralın bir sorunu vardır. | Open Subtitles | في الأسطورة، حكم (أرجوس) ملك طاغية يدعى (أكرسيوس). يعاني الملك مشكلة. |
| Miken, efsaneye göre Perseus'un doğduğu şehir olan Argos yakınlarındadır. | Open Subtitles | تقع (مايسيني) بالقرب من (أرجوس)، المدينة التي وُلد فيها (بيرسيوس) وفقاً للأسطورة. |
| Gelinin babası, yani Perseus'un büyükbabası Kral Acrisius Argos'tan gelmiştir. | Open Subtitles | والد العروس جاء من (أرجوس). جدّ (بيرسيوس)، الملك (أكرسيوس). |
| Argos'ta bir yarıtanrı var. | Open Subtitles | هناك نصف إله في أرجوس |
| Argos haritadan silinecek. | Open Subtitles | ...وستمحى أرجوس عن وجه الأرض |
| Argos | Open Subtitles | أرجوس |
| Barry, Argus Pentagon'dan bile daha sıkı korunuyor. | Open Subtitles | باري. أرجوس هو أكثر آمنة من البنتاغون. |
| Argus parasını geri istese iyi olur. | Open Subtitles | حسنا، أرجوس يجب أن تسأل لأموالهم. |
| Kaba bir tahmin yapıp keskin nişancının Argus'un en çok arananlar listesinde olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | "سأرتجل وأفترض أنّه "الطلقة القاتلة بأعلى قائمة (أرجوس) للمطلوبين |