| Asıl söylemek istediğim şey... Umarım aramızda bir sorun yoktur. | Open Subtitles | ما أردتُ قوله حقاً آمل أن نكون رائعين مع بعضنا |
| Ona ölmeden önce söylemek istediğim her şeyi söyleme fırsatı bulamadım. | Open Subtitles | لم أحظ بفرصة لأخبرها بكل ما أردتُ قوله لها قبل وفاتها |
| Bak dışarı çıkma ihtimalime karşın söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لو كنتُ على وشك الموت فقد قلتُ ما أردتُ قوله حسنًا؟ |
| Uzun zamandır sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء أردتُ قوله لك منذ وقت طويل. |
| söylemek istediğim buydu. | Open Subtitles | هذا ما أردتُ قوله. |
| Her zaman söylemek istediğim şeye, Sarah. | Open Subtitles | (ما أردتُ قوله دائماً يا(سارة |
| - Fakat söylemek istediğim şey bu değil. | Open Subtitles | -لكن هذا ليس ما أردتُ قوله . |