| İkimiz de olmasını istedik diye zorluyormuşuz gibi geliyor. | Open Subtitles | نحاول إجبار العلاقة لأننا أردناها أن تنجح |
| Rhys ve ben sizin için süpriz olmasını istedik. | Open Subtitles | أنا وريس أردناها أن تكون مفاجأة لكما |
| Onun olabileceğinin en güzeli olmasını istedik. | Open Subtitles | لقد أردناها أن تكون جميلة قدر الإمكان |
| İstediğimiz tüm karayolları, şerit AVM'ler ve çıkmaz sokakları elde ettik. | TED | وحصلنا على كل الطرق السريعة ومجمعات التسوق الصغيرة والأزقة المغلقة التي أردناها. |
| FIREBall, New Mexico çölüne zorunlu iniş yaptı ve biz istediğimiz veriyi elde edemedik. | TED | كرة النار هبط اضطراريًا في صحراء نيومكسيكو، ولم نحصل على البيانات التي أردناها. |
| Ama biz onları istedik. | TED | ولكننا أردناها. |
| Sürpriz olsun istedik. | Open Subtitles | أردناها أن تكن مفاجأة فقط |
| Girmesini istedik. | Open Subtitles | أردناها تدخل |
| İşte hep o istediğimiz geziye çıkıyoruz, daha ne? | Open Subtitles | لكننا نحظى بتلك الرحلة التي أردناها معاً |
| Hep istediğimiz o şık takımlar için biraz para harcamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | على أية حال, كنت أفكر في كيفية إنفاقي لأموالي الإضافية على إحدى البدلات الفاخرة التي طالما أردناها |