| gönderdiği bütün hediyeler arasında bu, bugüne kadar aldıklarımızın en büyüğü. | Open Subtitles | أتعلم، من بين كل الهدايا التي أرسلها هذه أعظم هدية استلمتها |
| Ziyaretçilerin gönderdiği fotoğraflardan biri. | TED | هذه بعض الصور التي أرسلها إلي بعض الزوار. |
| Bunu bana gönder, bizim SIBIOS Sistemimizde eşletirmek için taratabilirim. | Open Subtitles | أرسلها إليّ، ويمكنني أن أفحصها عبر نظامنا للبحث عن تطابق. |
| Hemen sonra annemi bir uçağa bindirip, yurt dışına göndermiş. | Open Subtitles | سى جى وضع والدتى على طائرة و أرسلها عبر البلاد |
| Polis kapıma gelecek olursa onları kimin gönderdiğini anlayacağız... ve seni mutlaka bulacağız. | Open Subtitles | إن جاءت الشرطة إلي سنعرف من أرسلها وسنجدك بحق الجحيم |
| Sonra kızın başını okşamış, ona su vermiş ve kızı yatağa yollamış. | Open Subtitles | ولقد طبطب على رأسها وأعطاها كأس الماء البارد ولقد أرسلها الى سريرها |
| Acele temizlemeye yolladığı giysileri de elimizde. | Open Subtitles | لدينا الملابس التى أرسلها للتنظيف على عجل |
| McQueen'e Belgrat'tan gönderdiği telgrafı görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | و أبلغ مستر ماكوين أننى أريد أن أرى نص البرقيه التى أرسلها من بلغراد |
| Walter'ın senin patronuna gönderdiği o posta Onu ben yazdım. | Open Subtitles | الرسالة الإلكترونية التي أرسلها رئيسك كتبتها أنا |
| Her ay annenin gönderdiği parayla ne yapıyorsun sen? | Open Subtitles | وماذا تفعل بالـ68 دولاراً التي أرسلها لأمك كل شهر؟ |
| Bir dahaki gelişinde... onu benim odama gönder. | Open Subtitles | عندما تأتي في المرة القادمة أرسلها إلى مكتبي |
| Buradaki işi bitince ofisime gönder. | Open Subtitles | حسناً، استمع عندما تنتهي من فقرتها على المنصة أرسلها إلى مكتبي |
| Onu kurut ve... ..Prens Musa'nın dairesine gönder. | Open Subtitles | أنت هناك خذها لكي تجفف نفسها و أرسلها إلي جناح الأمير موسي |
| Doktoru onu yanlış bir şüphe yüzünden sağlıkevine göndermiş. | TED | وأن الطبيب قد أرسلها بعيدًا لا لسبب سِوى شكِّه الخاطئ. |
| İnsan Kaynakları yeni yardımcılık işi için göndermiş. Ön görüşme yapıyordum. | Open Subtitles | أرسلها شؤون الموظفين بشأن وظيفة المساعدة، وكنت أختبرها |
| Dur bakalım. Kimin ya da neden gönderdiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | توقفوا وحسب, نحن لا نعرف من أرسلها أو لماذا |
| Dedektif ona ilanın muhtemelen bir Cadılar Bayramı şakası... olduğunu söylemiş ve eve yollamış Onu suçlamıyorum. | Open Subtitles | و الذي اخبرها انه مجرد مزحة هالوين و أرسلها للمنزل حسنا لا ألومه |
| Bana yolladığı fotoğrafların arkasında tarih vardı. | Open Subtitles | الصور التي أرسلها كان بها تاريخ من الخلف |
| Yargıç onu akıl hastanesine yolladı 2 yıl boyunca hiç konuşmadı | Open Subtitles | القاضي أرسلها إلى طبيب نفساني انها لم تتكلم لمدة سنوات |
| Bu işte bir hata var. Ona her ay çocuk nafakası çeki gönderiyorum. | Open Subtitles | هذا خاطئ جداً ، أرسلها دعـم للطفل ، كل شهر.. |
| Ama senin de kendi problemlerin olduğunu düşündüğüm için, asla göndermedim. | Open Subtitles | لكني لم أرسلها ؟ لاعتقادي أنك في وقت عصيب |
| Şimdi, kim bu John Anthony denen adam? Sana gönderdiğim şu çekler, parasını aldığın şu çekler onlar John Anthony'dendi. | Open Subtitles | تلك الشيكات التي كنت أرسلها لك تلك الشيكات التي كنت تصرفيها |
| Bunu ona postayla gönderin olsun bitsin, olur mu? | Open Subtitles | فقط أرسلها له بالبريد، اوكي؟ لن يعرف ابدا اننى اكتشفت الامر |
| Başvuru formunu doldurdum ama daha yollamadım. | Open Subtitles | ولقد ملئت طلب إنخراط، لكني لم أرسلها بعد. |
| Sana göndereceğim kan örneğinin analizine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى تحليل عينة الدم التي أرسلها لك. |
| Parmak izlerini al ve NİSİ'ye yolla. | Open Subtitles | أحضر البصمات و أرسلها للمعمل الجنائي |
| - Belki de sonda göndermek senin o notu göndererek önlemek istediğin şeydi. | Open Subtitles | هل هذا هو الذى سبب لكم هذه المشكلة فنياً لم أرسلها بعد |