| Bana yeteneğinizi gösterin. Şu ana kadar bu bir oyundu. | Open Subtitles | أروني ما يمكنكم فعله بشكل جاد في هذه المرة |
| Romalı birliği, sınır kontrolü! Evraklarınızı gösterin. | Open Subtitles | الفيلق الروماني, حرس الحدود أروني أوراقكم |
| Bayanlar baylar, samimi olduğunuzu gösterin. Bir kere daha söyletmeyin. | Open Subtitles | سيداتي سادتي أروني أنكم تقصدون هذا و لا تدعوني أسألكم مرتين |
| Bana ellerini göster yoksa bu mermilerden birini yiyeceksin. | Open Subtitles | أروني أيديكم أو أنكَ بصدد اردائِك بِواحدة من هذه الرصاصات |
| - Hayır, bana otları söktüğün yerleri gösterdiler, aynı burada yaptığın gibi. | Open Subtitles | كلا ما فعلوه أنهم أروني أين تعود لقص الحشيش كما فعلت هنا |
| Evet, peki, çocuklar, şu çocuk kaçırma davasındaki şüpheliyi görelim. | Open Subtitles | والآن يا رفاق ، أروني المشتبه به في قضية اختطاف الطفل |
| Son olarak; bana ya parayı gösterin ya kapıyı. | Open Subtitles | لذا للمرة الأخيرة، أروني المال أو أروني الباب |
| Zengin adamlarınızı gösterin bana. | Open Subtitles | إذن أنا مستعدة لسماع ما لديكم أروني رجالكم الأغنياء |
| Eldivenler ve maskeler orada. Hadi gösterin kendinizi. | Open Subtitles | , هذه قفازات وأقنعة أروني ماللذي يمكنكم فعله |
| Bunları pat diye siz buldunuz. Hadi, bana da gösterin. Nasıl yapıyorsunuz? | Open Subtitles | فأنتم من أتيتم بهذه الحركة عن طريق اصبع الابهام أروني كيف تفعلون هذا؟ |
| Eğer aptalca davranmaya başlarsam, bana bir iyilik yapın ve yakalandığımda çekilen fotoğrafımı gösterin bana. | Open Subtitles | اذن , ان بدأت اتصرف بجنون , فأسدوني معروفاً, أروني صورتي عندما تم القبض علي. |
| Şimdi bana başarılı karmaşık bir sistem gösterin, ve ben size deneme yanılmadan gelişen bir sistem göstereyim. | TED | الآن أروني اي نظام معقد ناجح لايمكن حله .. سوف اريكم النظام الاكثر تعقيداً والذي تطور بأسلوب حل " التجربة والخطأ " |
| Lütfen Altın Biletlerinizi gösterin. | Open Subtitles | و الآن، رجاء أروني تذاكركم الذهبية |
| Ama aksini gösterin, yanıldığımı söyleyin. | Open Subtitles | لكن أروني عكس ذلك، قولوا لي بأني مخطئ |
| Bana kocamın hayatta ve güvende olduğuna dair kanıt göster bende sahanın ortasına geleyim. | Open Subtitles | أروني دليلا لى حرية زوجي وأنّه بأمان وسأسير إلى ذلك الملعب |
| Kütüphaneyi aramayın. Bana sümüğünü göster. | Open Subtitles | ! " لا تتصلوا " بالمكتبة " أروني " مخاطكم |
| Sorun çözülmüştür. Bana prototipi göster. | Open Subtitles | والمُشكلة حُلت , لذا أروني النموذج |
| Etrafa bakarken bana süslü köpekler gösterdiler. | Open Subtitles | لقد أستعرضت كل شئ و لقد أروني بعض الجراء الواضحه جدا .. |
| Ama daha sonra bana ameliyat için kullanacakları şeyleri gösterdiler. | Open Subtitles | لقد أروني جميع الأدوات التي تستخدم في العملية |
| Onu teşhis edinceye kadar bana üç tane John Does gösterdiler. | Open Subtitles | لقد أروني ثلاث جثث قبل أن أجده في النهاية |
| Gidin hadi, kapı orada. Daha iyisini yapabilir misiniz? görelim bakalım ne kadar gidebileceksiniz. | Open Subtitles | اذهبوا، يمكنكم الذهاب، ربما تكونون بحال أفضل، أروني كم ستبتعدون |
| Pekâlâ, görelim bakalım arkadaşlar. | Open Subtitles | حسنٌ، أروني شيئاً ما أيها القوم |
| gösterdi ama tam olarak ne olduğunu anlamak için biyopsi yapacaklar. | Open Subtitles | لقد أروني إياه, ولكن عيهم أن يقوموا بفتحها ,لمعرفة ماذا هي بالضبط |