| Biri benimle konuşuyorsa, yüzünü görmek isterim. | Open Subtitles | عندما يتحدث إليّ شخص فأنا أحب أن أرى وجهه |
| Payını alırken, otobüslerdeki yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يحصل على الجبنة خاصته وأن أرى وجهه على الحافلات حسناً |
| Adamlarım onu imha etmeden önce yüzünü görmek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أرى وجهه قبل رجالي التخلص منه. |
| yüzünü görmedim fakat-- Ufak tefekti. | Open Subtitles | ماذا كان يٌشبه هذا الشخص ؟ أنا .. أنا لم أرى وجهه لكن .. |
| Ailemi öldürüyor, sonra yüzünü görüyorum sonra uyanınca senin yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | يقتل والديّ ثم أرى وجهه و حينما أستيقظ أرى وجهكَ |
| Çok iyi ya, şimdi de önümden çekil de yüzünü göreyim... | Open Subtitles | فتاة جيدة, والآن ابتعد لكي أرى وجهه |
| - Onu akşam yemeğine eve götürdüğünde annenin yüzünü görmek isterdim. | Open Subtitles | -سأحب ان أرى وجهه أمك -لو دعوتها إلى المنزل للعشاء |
| yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى وجهه |
| Onun yüzünü görmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أرى وجهه. |
| yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | . أريد أن أرى وجهه |
| yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | -أريد أن أرى وجهه |
| Bak, tuvalette yüzünü görmedim dedim ama çizmelerini gördüm. | Open Subtitles | انظر, لقد قلت بأني لم أرى وجهه في الحمام , لكني رأيت حذائه |
| Aşağı yukarı. yüzünü görmedim. Araba kullanıyordu. | Open Subtitles | ربما،لم أرى وجهه جيدا كان يقود التاكسي |
| - yüzünü görmedim, karanlıktı. | Open Subtitles | لم أرى وجهه , لقد كـان الظلام حـالك |
| Gözümü her kapattığımda onun yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | بكلّ مرّة أغلق عينيّ، أرى وجهه. |
| Kapımın eşiğinde onun yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | أرى وجهه خارج بابي |
| Onun yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | بوسعي أن أرى وجهه |
| Bırak onun yüzünü göreyim. | Open Subtitles | دعيني أرى وجهه. |
| Oğlumun yüzünü göreyim. Bunlar benim deniz komandoları. | Open Subtitles | دعني أرى وجهه. |
| Hayır! Bu çocuğun yüzünü görürsem, ölemem! | Open Subtitles | لطالما ضللت أرى وجهه هذه الطفله فلايمكننيالموت! |
| O bir tür kapşon giymişti, bu yüzden onun yüzünü göremedim. | Open Subtitles | كان يرتدي قناع لذلك لم أستطع أن أرى وجهه |
| Elinde bir bıçakla dikilen birini görüyorum ama yüzünü göremiyorum. | Open Subtitles | و رجلٌ يقف عندي, ممسك بسكين لكن لا يمكنني أن أرى وجهه |
| Beş uzun yıl ve tek yapmam gereken gözlerimi kapatmak ve Reed'in eğri büğrü yüzünü görebiliyorum. | Open Subtitles | خمس سنوات طويلة، وكل ما يتعين القيام به وأغمض عيني، وأستطيع أن أرى وجهه الملتوية. |