| Biliyorum çok meşguldünüz ama çok korkuyorum ve ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا أتفهّمُ أنّكِ مشغولة لكنّني مذعورة ولا أريدُ أن أموت |
| Ama ben burada saygın bir mesken işletiyorum ve sorun istemiyorum. | Open Subtitles | لكن لدي فندقٌ محترمٌ أديره ولا أريدُ أن تثيرو أي مشاكل |
| Bu ne sikim giriş oldu ya. Bak, ben ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | يبدو أنّ ذلكَ لن يجدي نفعاً إسمع لا أريدُ أن أموت |
| Değişmem ama bir sabah uyanıp bir şeyleri unuttuğumuzu fark etmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن يا عزيزي, أنا لا أريدُ أن أنهَض يوماً ما وأجِد أننا نسينا شيئاً ما |
| Onu bulabilir misin diye bir bak, konuşmam lazım. | Open Subtitles | ، أريدُ أن أعلم لو بأستطاعتِكَ أيجادهُ لكي أتحدثُ معهُ |
| Son maçı seninle beraber oynamak isterim. | Open Subtitles | أريدُ أن نلعبَ أنا و أنت اللعبة الأخيرة معاً |
| Yalnızca seninle birlikte olmak istedim. | Open Subtitles | عـُدتُ لآخذكِ، لأنني أريدُ أن أكـون معكِ. |
| Sana karşı dürüst olmak istediğim için sana bunu söylüyorum. | Open Subtitles | انا أقول لكِ هذا لأنني أريدُ أن أكون صادقاً. |
| Bu ne sikim giriş oldu ya. Bak, ben ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | يبدو أنّ ذلكَ لن يجدي نفعاً إسمع لا أريدُ أن أموت |
| Müfettiş, kaba olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدُ أن يبدو وكأنني أتصرف بوقاحة حضرة المحقق |
| İşinizi bölmek istemiyorum ama saat neredeyse 10 oldu. | Open Subtitles | لا أريدُ أن أكون حجر عثرةِ في طريقكم ولكن الساعة تكاد تكون العاشرة |
| Seni vurmak istemiyorum, ama vururum. | Open Subtitles | لا أريدُ أن أطلق النار عليك، لكنني سأفعل ذلك. |
| Dediğim gibi o herife yaptıklarını gördüm, o herif gibi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | كَما قُلت، لقد رَأَيتُ ما فَعَلهُ بذلكَ الرَجُل، و لا أريدُ أن أكونَ مِثلَه |
| Gün batımından önce ameliyat olmak istemiyorum. Muhtemelen her halükârda öleceğim. | Open Subtitles | لا أريدُ أن أجريَ الجراحة حتى وقت الغروب أنا ميتةٌ على أيّ حال |
| Bunu tehlikeye atacak aptalca bir şey yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدُ أن أقوم بأيّ شيءٍ غبي وأخاطرَ به |
| Bu işte en başarılı olan benim ama bunun büyük, garip bir şey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | تعلمينَ أنّني المرشّحةُ الأولى لكنّني لا أريدُ أن أجعل منها أمراً كبيراً، لا أريد |
| Tamam, bu mümkün olmayabilir ama onu geri getirmenize yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما هذا مستحيل لكنني حقاً أريدُ أن أساعِدَكُم على إستردادِه. |
| Sana söyleyemem. Sadece ne olduğunu bulmam lazım. | Open Subtitles | لا استطيع أن أخبركَ حقيقة أريدُ أن أعرف ما هو وحسب |
| Sen gitmeden önce yapacağımız konuşmayı bir yapalım isterim. | Open Subtitles | أريدُ أن نتحدّث بشأن أمرنا المعلّق قبل أن تغادري. |
| Sana sadece... 3 yıl önce Bangkok'ta bana yaşattığın şeyleri... affettiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | أريدُ أن أقول بأني سامحتك على ما حصل بيننا قبل ثلاث سنوات في بانكوك |
| Dinle, ahbap, tek istediğim eşime ve çocuğuma kavuşmak. | Open Subtitles | اسمع , يا صديقي كلُ ما أريدُ أن أفعله . أن أعودَ إلى زوجتي وطفلي |
| Affedersiniz, hanımefendi. Rahatsız etmek istemem ama yaralandım ve yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أُعذريني يا سيدتي، لا أريدُ أن أُزعجـكِ لكنّي أتألّم و أحتاجُ للمساعدة |
| Sanırım bu yüzden onu o şekilde hatırlamak istemedim. | Open Subtitles | ولم أعتقد بأني سأتخيلها أو أريدُ أن أتذكرها بهذه الطريقة |
| Ömrümü seninle birlikte geçirmek istediğimi fark ettim. | Open Subtitles | و أدركتُ أنّي أريدُ أن أبقى عالقة معكَ. لبقيّة حياتي. |
| Onu bir daha görebilir miyim dersin? Haftaya. İyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | هل تعتقدينَ أنني سأقابله مرة ثانية؟ بعدَ أسبوع أريدُ أن أتأكد بإنكِ بخير |
| Irak'ta olan bitenleri ne kadar korkunç bulduğumu söylemek istiyordum. | Open Subtitles | أريدُ أن أخبركِ كيف هي تلك الفوضى التي بــِ "العراق". |
| Ölmediğinde ise o duyguya bir daha asla yakınlaşmak bile istemediğimi çok iyi anladım. | Open Subtitles | وحينَ لم يمت، أيقنتُ أنّني لا أريدُ أن أشعر بهذا مجدّداً |