| Hiç sorun değil, yemeğini mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | ليس بسبب المأوى، أنا لا أريد إفساد عشاؤك فحسب. |
| Bunu mahvetmek istemiyorum, bu sefer olmaz. | Open Subtitles | لا أريد إفساد ذلك ليس هذه المرة لا، أتعلم |
| Arkadaş olarak çok iyi çalışıyoruz ve bunu da mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | ونحن كأصدقاء جيدون جدا، ولا أريد إفساد ذلك. |
| Neşenizi bozmak istemem, ama şu anda hepimiz iş-kaçaklarıyız. | Open Subtitles | لا أريد إفساد المرح ولكننا أضحينا متهربين من العمل. |
| Yemeğin tadını kaçırmak istemem, ama benim dondurulma cezam tatlı bir ninni değildi. | Open Subtitles | لا أريد إفساد عشائك لكن عقوبتى لم تكن محبّبة إطلاقاً |
| Ne istediğini bilmiyorsun ve ben de hoşlandığım bir kızla işleri berbat etmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنتِ تحومين في دوامة وأنا لا أريد إفساد علاقة مع فتاة تعجبني |
| Bunu mahvetmek istemedim, hepsi bu. | Open Subtitles | لا أريد إفساد الأمور عليهم هذا كل ما في الأمر |
| Buraya gelebilmek için çok çalıştım, kişisel işlerle batırmak istemiyorum. Buna değmez. | Open Subtitles | أنا عملت جاهدة لأكون هنا، لا أريد إفساد ذلك بالدخول بالمسائل الشخصية |
| Erkeklerin hayatlarını mahvetmek istemiyorum artık. | Open Subtitles | إنّي لا أريد إفساد حياة الرجال بعد الآن. |
| Gözyaşı yok. Makyajımı mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | بلا دموع فلا أريد إفساد تبرّجي |
| Bunu mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إفساد هذا. |
| Döşemelerinizi mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | .لا أريد إفساد أغطية السيارة |
| Bunu mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد إفساد الأمر |
| Çünkü sahip olduğumuz şeyleri mahvetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أريد إفساد ما بيننا |
| İstersen sana da eşlik ederim. Hayır, fotoğrafı bozmak istemem. | Open Subtitles | يمكنني السير معك إلى الداخل إن أحببت كلا, لا أريد إفساد الصورة |
| Tamam bırakalım yapsın. Bunu kaçırmak istemem. Geri dönecekler. | Open Subtitles | حسناً،اتركوه يرحل لا أريد إفساد ذلك سوف يعودون |
| Sen ne istediğini bulmaya çalışırken, o işi berbat etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إفساد كل شيء بينما تحاولين أن تقرري |
| Seninle farklı. Bunu mahvetmek istemedim. | Open Subtitles | .معك الأمر مختلف وأنا لا أريد إفساد ذلك |
| Seninle sahip olduğum şeyi batırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إفساد صداقتي معك |