| Hâlâ çalışıyorsa 94'te olaya bakan NCIS ajanıyla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التكلم معه اذا ما زال يعمل لدينا وتحديدا من كان على الارض في عام 94 |
| Haydi Garfield'i içeri alalım. konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أترك جارفيلد ليستحم أريد التكلم معك بشكل خاص |
| Bir yetkiliyle konuşmak istiyorum. Neden bir telefon edemiyorum? | Open Subtitles | أريد التكلم مع شخصِ مسؤول لماذا لا أستطيع أن أجري مكالمة؟ |
| Beni durduramazsın. ve daha fazla bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنكِ الوقوف بطريقي و لا أريد التكلم حيال هذا بعد الآن. |
| Helen ile konuşmam lazım. Onun New York'taki numarasını verebilir misin? | Open Subtitles | أريد التكلم مع هيلين هل يمكن أن تعطيني رقم هاتفها في نيويورك؟ |
| Seninle konuşmam gerekiyor... çünkü burada hayal ettiğimden biraz farklı bir durum var. | Open Subtitles | أنا أريد التكلم معك فحسب ...لأن هناك حالة مختلفة قليلاً هنا عما تخيلت |
| Bunu ona göstermeliyim. Onunla konuşmam gerek. Bırakın beni! | Open Subtitles | أريد أن أريه هذا أريد التكلم معه، أتركني |
| Önümüzdeki hafta gelecek olan bu konsey oyları hakkında sizinle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التكلم معكم بشأن التصويت في الاسبوع القادم |
| Bu yüzden sizinle bu işlemin nasıl çalıştığını konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لذلك، أريد التكلم معك عن كيفيّة حدوث هذا الإجراء |
| Dinle David, seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا دافيد كنت أريد التكلم معك |
| Bayanları ilgilendiren bir konuda konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التكلم معك عن مشكلة مع امرأة ما. |
| Doğru, ama bu sefer sadece konuşmak istiyorum | Open Subtitles | نعم, لكن هذه المرة أريد التكلم فقط |
| İlk önce Bay Novello'ya bak. Hanımefendisiyle konuşmak istiyorum. Anlaşıldı, Lordum. | Open Subtitles | إهتم بسيد (نوفالو) أولا ً فأنا أريد التكلم مع حضرة اللايدي |
| Tanrı aşkına, bu konuyu kapatalım. konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | من أجل الله، دعونا ننسى هذا الشيئ أنا لا أريد التكلم عنه. |
| Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التكلم عن ذلك، فنجان الشارب اللعين |
| Bu konuda konuşmak istemiyorum. Kızlardan bazılar, benim kızım değil ama diğer bazı kızlar Maia'ya sataşıyorlardı. | Open Subtitles | لا أريد التكلم عن ذلك الموضوع من الضيوف كانوا يضايقون مايا |
| Allie, gidip burnunu pudralasana; eski karınla konuşmam lazım. | Open Subtitles | علي،لم لا تستمتع بالحفلة أريد التكلم مع زوجتك السابقة |
| Hemen Bay Du Clark ile konuşmam lazım. | Open Subtitles | أريد التكلم مع السيد دو كلارك حالا |
| Jessice'yla bir dakikalığına özel konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أريد التكلم مع جسيكا لدقيقه على إنفراد. |
| Ben de bunu öğrenmeye çalışıyorum. Polisle konuşmam gerek. | Open Subtitles | هذا ما أحاول معرفته، أريد التكلم مع الشرطة |
| Aslında bu nedenden ötürü sizinle konuşmak istediğim bir iş var beyler. | Open Subtitles | بالواقع،لهذا.. لهذا السبب أريد التكلم معكم يا رفاق بخصوص عمل مــا. |
| Sizi yeniden rahatsız ediyorum, özür dilerim ama Bay Gillis'le konuşmalıyım. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك مرة أخرى ,لكني تأكدت من الرقم,أريد التكلم مع السيد غيليز. |
| Başbakan ile görüşebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | معك اللورد (آيرلي) أريد التكلم مع رئيس الوزراء |
| Ama komikti; şimdi konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | ولكن الغريب بالأمر أني أريد التكلم الآن. |