| Ben de çiçek getirecektim, Gerri. Ama açık dükkan bulamadım. | Open Subtitles | كنت سأحضر لك أزهاراً أيضاً, لكن لم أجد محلاً مفتوحاً. |
| Eğer bu bir kural olsaydı, bu evde hiç çiçek olmazdı. | Open Subtitles | إن كانت هذه قاعدةً، فإننا لن نحصل على أزهاراً في هذا المنزل مطلقاً |
| Savcı sana çiçek göndermeyi düşünüyor. | Open Subtitles | إن المدعي العام الإتحادي يفكر في أن يرسل إليكِ أزهاراً |
| Meşguliyetten görüşemediğimiz sevgililerimize bizden çiçek gönderir. | Open Subtitles | يرسل أزهاراً بإسمائنا لصديقات نحن منشغلون لرؤيتهن |
| Ayrıca şarap ve peynir hakkında her şeyi biliyor ve her hafta Katy'ye çiçek gönderiyor. | Open Subtitles | بالأضافة أنة يعلم كل شىء حول النبيذ و الجبنة و كل أسبوع يُرسل لكايتى أزهاراً |
| Sana günün birinde çiçek verirsem o zaman endişelenmelisin. | Open Subtitles | اذا أعطيتك أزهاراً يوماً ما عندها يجب ان تقلقى |
| Ama bir Yahudi cenazesine çiçek göndermemelisin. Yas tutulur. | Open Subtitles | لا يفترض بكَ أن ترسل أزهاراً إلى مأتم يهودي في أسبوع الحداد |
| Bir kez otlar çiçek açıp tohum verdiğinde antilopların tercih ettiği sulu yapraklarını kaybeder. | Open Subtitles | بمجرّد أن يكوّن العشب أزهاراً وبذوراً فإنه يفقد الأوراق الخضراء الغضّة التي تفضّلها الثياتل |
| Sen bu şerefsize çiçek alırken ben tetiği çekemeyen bir ödlek gibi görünmeye başladım. | Open Subtitles | بينما أنت بالخارج تشتري أزهاراً لهذا الوغد, لقد بدأت أبدو كجبان لا يستطيع سحب الزناد |
| Sen bu şerefsize çiçek alırken ben tetiği çekemeyen bir ödlek gibi görünmeye başladım. | Open Subtitles | بينما أنت بالخارج تشتري أزهاراً لهذا الوغد, لقد بدأت أبدو كجبان لا يستطيع سحب الزناد |
| - Ben hastanedeyken bana hiç çiçek almadın. | Open Subtitles | أنتِ لم تشتري لي أزهاراً قط عندما كنت بالمستشفى |
| Hanenize çiçek açan ve meyve veren bir ağaç gönderdim. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ شجرةً التي تزهرُ أزهاراً .وفاكهة الدببة لبيتك |
| Çiçekler. Ona çiçek ya da şeker göndermelisin. | Open Subtitles | يجب أن ترسل لها أزهاراً أو حلوى |
| Sen geldin. Bana çiçek yolladın. | Open Subtitles | لقد أتيت، و قد أرسلت إلي أزهاراً |
| Onları kesip boyayın ve başına çiçek koyun. Oh, ve ona biraz buz gönderin. | Open Subtitles | قم بقصها و دهنها و ضع أزهاراً على رأسه |
| Parti düzenlediği için Nik'e de çiçek göndermiştim. | Open Subtitles | لقد أرسلت لـ " نيك " أزهاراً لحفلتها اليوم |
| Karıma çiçek almıştım ve Çiçekler solmuştu. | Open Subtitles | -كنت عندما أشتري أزهاراً لزوجتي , و كانت تذبل |
| Eşine çiçek alan Ray mi? | Open Subtitles | راى الذى يُحضر أزهاراً الى زوجتة ؟ |
| - Çiçekler bile almış. Kim demiş romantizm öldü diye? | Open Subtitles | بل إشترى لها أزهاراً أيضاً من قال أنّ الرومانسيّة قد ماتت؟ |
| Garip bir adamdan geldi diye çiçekleri atacak mıydım? | Open Subtitles | هل يُفترض أن أرمي أزهاراً جاءت إلينا من شخص متغيّر الشكل؟ |