"أستطيعه" - Translation from Arabic to Turkish

• geleni
• elimden gelen

Ama kafamı suyun yüzeyinde tutabilmek için elimden geleni yapıyorum...
لكنني أقوم بعمل كل شئ أستطيعه فقط لكي أنقذ نفسي...

Bu dünyayı korumak için elimden geleni yaparım.
كما تعرف، أقوم بما أستطيعه لإنقاذ الكوكب.

Elimden geleni yaparım, mecbur kalırsam kaçırırım.
سأفعل أي شيء أستطيعه . سوف أسرقه أذا أضطررت.

ona yardım etmek için elimden gelen herşeyi yaptım,ve o...
لقد قمت بعمل كل ما أستطيعه كي أحاول مساعدته، وهو...

Bunu atlatman için elimden gelen her şeyi yapacağım, Luke.
انظر ، سأقدم لك كل شئ أستطيعه لأساعدك فى تخطى هذه المحنة و لكن

Onu korumak için elimden gelen her şeyi yapmalıyım.
إنها أمي يجب أن أفعل كل شيء أستطيعه لإنقاذها

Burada olsaydı, beni dinler ve bu kasabayı kurtarmak için elimden geleni...
لو كانت هي هنا، كانت لتستمع لي و لأرادت مني فعل كل شيئ أستطيعه لإنقاذ هذه المدينة

Katlini engellemek için elimden geleni yapacağım.
سأفعل ما أستطيعه للحؤول دون مقتلك

Elimden geleni yaparım. Söz vermiyorum yalnız.
سأفعل ما أستطيعه أنا لا أعدك بشئ

Elimden geleni yaptım, ne yazık ki...
لقد قمتُ بفعل كل أستطيعه , لكن للأسف

Elimden geldiği sürece elimden geleni yapacağım.
وسأفعل ما أستطيعه طالما أستطيع فعله

Viktor'u yakalayacağım ve söz veriyorum, size yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
أحصل على (فيكتور) وأعدك سأعمل ما أستطيعه للمساعدة

Evet. Elimden geleni yapıyorum.
نعم, أفعل أفضل ما أستطيعه

Elimden geleni yaparım.
سأفعل ما أستطيعه

elimden gelen her şeyi yaptığımı bilerek öleceğim.
سأموت وأنا أعرف بأنني فعلت كل شيء أستطيعه

elimden gelen herşeyi önemsediğim insanları desteklemek için para kazanmak için yapabileceğimi biliyordum."
كنت أعلم أني لابد أن أفعل أي شيء أستطيعه لكسب بعض المال وإعالة الأشخاص الذين أهتم بهم."

Beni sevmesi için elimden gelen her şeyi yaptım.
حاولت بكل شئ أستطيعه لأحصل على حبها لي

Neyse, elimden gelen bu. Gitsek iyi olacak.
وعلى كل حال فهذا أفضل ما أستطيعه

İşlerin böyle olmasından ben de memnun değilim ama doğru ya da yanlış, sen kazanırsan senin için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım veya ben kazanırsam, senin yardımına ihtiyacım olacak.
أشعر بالسوء لما آلت إليه الأمور. لكن في السراء والضراء، إذا تم إنتخابك... سأقوم بأي شيء أستطيعه لكي أساعدك،

Sabahın 3:44'ünde elimden gelen bu.
هذا أفضل ما أستطيعه الساعة 3:

elimden gelen her şeyi.
جلّ شئ أستطيعه.