| Kimin yaptığını biliyorum, Sharona. Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف من الفاعل، شارونا أستطيع إثبات ذلك |
| Evet, çılgınca geldiğini biliyorum. Biliyorum. Ama Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | نعم , أعرف أن هذا يبدو جنوناً ولكني أستطيع إثبات ذلك |
| Ve ben bunu Kanıtlayabilirim, senin mazeretin de suya düşer. | Open Subtitles | أستطيع إثبات ذلك و حجتك ستفقد قيمتها. |
| Meşru müdafaaydı. Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | كان دفاعاً عن النفس، أستطيع إثبات ذلك. |
| bunu kanıtlayamam ama, gizli işler çevirdiklerine kesinlikle eminim. | Open Subtitles | الآن، لا أستطيع إثبات ذلك ولكن أنا واثق تماما أنهم متواطؤون |
| Ben bunu kanıtlayamam ama sen kanıtlayabilirsin. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك لكن أنت تستطيع ذلك |
| Dün uçağa binmediğimi Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | لم أطير بالأمس. أستطيع إثبات ذلك. |
| - Hayır, mesele de bu. O suçlu değil ve artık bunu Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | ليس الفاعل، لا أستطيع إثبات ذلك الآن |
| Sanırım, onu Kanıtlayabilirim, efendim. | Open Subtitles | أظنني أستطيع إثبات ذلك |
| Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك |
| Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك |
| Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك أيضا |
| Bunu Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إثبات ذلك |
| Bunu Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إثبات ذلك. |
| El Asesino gerçek. Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | القاتل" موجود" أستطيع إثبات ذلك |
| Bunu Kanıtlayabilirim. Bu bir komplo idi. | Open Subtitles | أستطيع إثبات ذلك |
| Kanıtlayabilirim de ondan. | Open Subtitles | لأنّي أستطيع إثبات ذلك |
| Kraliçe benim! Kanıtlayabilirim! | Open Subtitles | أنا الملكة أستطيع إثبات ذلك |
| bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك |