| Çok güçlü bir zihnin olmalı. Ben kendiminkini kontrol edemiyorum çünkü. | Open Subtitles | لابد من أنك تملك عقل قوي, لأني لا أستطيع التحكم بعقلي |
| Gökten tam isabetle Hindistan cevizi yağdırabiliyorum ama hala erkeklerin zihnini kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | يمكنني جعل السماء تمطر جوز هند بدقة دقيقة لكني ما زلت لا أستطيع التحكم بعقل الرجل |
| Hayır, kumandayı sonik kafese aldım. Sadece ben kontrol edebilirim. | Open Subtitles | لقد أقفلت أجهزة القيادة بالسونيك أنا وحدي أستطيع التحكم به |
| Fakat şu anda enerji kaynağımı kontrol edebiliyorum. | TED | الآن أستطيع التحكم بمصدر الطاقة الخاص بي. |
| Azimli bir kişiliğim var, efendim. Kendimi tutamıyorum. | Open Subtitles | اٍن لدى طبيعة حماسية سيدي ، لا أستطيع التحكم فيها |
| Her şeyi kontrol edemem ve bunu tek başıma yapamam. | TED | لا أستطيع التحكم بكل شيء، ولا أستطيع القيام بهذا لوحدي. |
| kontrol edemiyorum. Toparlayamayacağım, kahretsin! | Open Subtitles | لا أستطيع التحكم عليها لا تريد الإستجابة, اللعنة |
| Bazen içimdeki vahşiliği kontrol edemiyorum da. | Open Subtitles | أحياناً لا أستطيع التحكم في غريزتي المتوحشة |
| Demek istediğim, şüpheci yaklaşıyor ve onu kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | , المقصد أنها مرتابة و لا أستطيع التحكم بها |
| İnsanlara anlattıklarımı, kontrol edemiyorum. Tüm günümü konuşarak geçiriyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التحكم بما أقوله للناس قضيت اليوم بأكمله أتحدث |
| Biliyorsun, ne zaman görüneceğimi kendim kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم بأني مازلت لا أستطيع التحكم في ميعاد ظهوري |
| Kendimi kontrol edebilirim, söz bak. Tuhaflaştırmayacağım. - Peki. | Open Subtitles | أستطيع التحكم بنفسي ، أعدك لن أجعل الوضع غريباً |
| Bütün vücudunu bu basınç noktasından kontrol edebilirim ve bıçağın ucu da direkt radyal arterine bakıyor. | Open Subtitles | أستطيع التحكم بجسمك كاملاً من خلال نقطة الضغط هذه وهذه السكين مصوبةٌ الى شريانك الكعبري |
| Düşüncelerimi kontrol edemem ama kime satacağımı kontrol edebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني كبح جماح أفكاري ولكنني أستطيع التحكم جيداً فيما أبيع |
| Üç kurban olduğunda gittiğim yeri ve zamanı kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | ثلاث تضحيات وبعدها أستطيع التحكم في الزمان والمكان الذي أريد الذهاب إليه |
| Şansıma kusma reflekslerimi kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | من الواضح , أننى لا أستطيع التحكم فى هفواتى هذه |
| Bazen kontrol edebiliyorum, bazen... | Open Subtitles | أحيانا لا أستطيع التحكم فيه وأحيانا ... . أستطيع |
| Çocuklar silahları daha fazla tutamıyorum. | Open Subtitles | أين هي؟ لا أستطيع التحكم في المدفع أكثر |
| Ama birbirlerine karşı olan tavırlarını kontrol edemem. | Open Subtitles | لكنني لا أستطيع التحكم في طريقة تصرفاتهم تجاه بعضهم |
| Yapmamam gerektiğini biliyorum ama Elimde değil. | Open Subtitles | أعرف أنه لايجب فعلها لكني لا أستطيع التحكم بها |
| Üzüldüğümde ya da gerildiğimde kontrolü sağlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التحكم فيها عندما أكون منزعجة أو متوترة. |