"أستطيع حتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bile edemiyorum
        
    • ben bile
        
    • söyleyemem
        
    İnsanların size kaç dava açacağını hayal bile edemiyorum ve hayal gücüm iyidir. Open Subtitles لا أستطيع حتى تخيل الدعاوي المدنية التي سيرفعها الناس ضدك، رغم خيالي الخصب
    Öyle bir babam olduğunu hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أتخيّل أن لي أبّ مثل هذا.
    Bir yıldır müracaat bile edemiyorum ve üniversiteye gitme konusunda şimdiden heyecanlandım. Open Subtitles أعتقدتُ بأنّك ستكون سعيداً. لا أستطيع حتى التقديم لمدة سنة، وانا فكّرت سابقاً بموضوع الذهاب إلى الجامعة.
    Tünelin girişinde yalnız başına dikiliyorsun, çünkü bir şeyler biliyorsun, ben bile isimlendiremiyorum; daha derin, daha merhametsiz bir şey... Open Subtitles أنتِ تقفين لوحدكِ بمدخل النفق لأنكِ تعرفين شيئًا لا أستطيع حتى تسميته شيء أعمق وأكثر قسوة
    ben bile yeni kavramaya başIıyorum. O benim küçük kızım. Open Subtitles ما زلت لا أستطيع حتى أن أبدأ في فهم ذلك أعني، انها ابنتي الصغيرة.
    Elliot ve Kitty, sana onların ne yaptığını bile söyleyemem. Open Subtitles اليوت وكيني لا أستطيع حتى ان اقول لكي ما يفعلونه
    Onu yakalayamadım. Şimdi teşhis bile edemiyorum. Open Subtitles لم أستطع الإمساك به، والآن لا أستطيع حتى التعرف عليه.
    O adamın kızarıp bozarırken ne kadar yakışıklı olduğunu hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى تخيل مدى وسامة ذلك الرجل وهو محمّر خجلًا.
    Kasaba konseyinde onun koltuğuna bir başkasını atamak zorunda olduğunuzu bilmenizin ne kadar zor olduğunu hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى تصوّر صعوبة أن تجدين شخصًا آخر ليكونفيمحلهفيالمجلس.
    Bunun senin için ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أتخيل كم كان الأمر صعبا
    Hatta şu anda sesimdeki gayliği kontrol bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى التحكم بمدى مثلية صوتي حالياً.
    Bu adamın kaç ameliyatı var, tahmin bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أخمن كم جراحة أجراها هذا الرجل
    Bunları doğru düzgün ifade bile edemiyorum çünkü çünkü bu karmaşık fikirleri bu kısıtlı, aptal lisanla ifade etmek zorundayım. Open Subtitles لا أستطيع حتى التعبير عن هذه الأمور بشكل صحيح لأننىمُضطرإلى... مُضطر إلى تصوٌر
    Biriyle "sonsuza dek" olmayı hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أبدأ بتصور أن أكون . إلى الأبد " مع شخص ما "
    Genç ve gelişen zihinlerin ruhlarını o şekilde alt üst etmeyi hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أتخيل مجرد سحق روح - من الشباب، وعقول الناشئة من هذا القبيل.
    Hayal bile edemiyorum. Artık Dean'in suratına bakamam. Yani ben, bilmem ki... Open Subtitles كأنني لا أستطيع حتى أن أنظر إلى "دين" الآن وكأنني لم أعرفه من قبل.
    Bunun için ne ödeme yaptıklarını tahmin bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أتخيل ما دفعوه لذلك.
    Umut mu? Suçsuz bir büyükannenin canını alırken kendi insanlarımı ben bile durduramam. Open Subtitles لا أستطيع حتى إيقاف شعبي من سلب روح جدة غير مذنبة
    Kraliçe olarak ben bile şüphelenmezken sana ne oluyor? Open Subtitles كيف تجرؤ على التفكير حتى بِأنني أنا الملكة لن أستطيع حتى التعرُف عليه
    ben bile artık timsah bokuna dönüşmüş birini geri döndüremem. Open Subtitles لا أستطيع حتى اعادة شخص حين يلتهمه التمساح
    Ellerimin soğuk olup olmadığını söyleyemem. Ama şunu biliyordum ki bunu son kez yapışımdı. TED وأنا لا أستطيع حتى القول ما إذا كانت يدي باردة، لكن استطيع ان أقول أن تلك كانت المرة الأخيرة التي سأستطيع فعل ذلك.
    Görevini bile söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع حتى ان أؤكّد لك مهمّته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more