"أستطيع فعله لك" - Translation from Arabic to Turkish

• için yapabileceğim

Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı?
هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟

Ziyaretinizi daha keyifli hale getirmek için yapabileceğim birşey varsa, lütfen söyleyin.
إن كان هناك شيء أستطيع فعله لك فدعني أعلم

Bilmenizi isterim ki, sizin için yapabileceğim herhangi bir şey varsa...
أردت منك أن تعلمين,اذا كان هناك أيُّ شيء أستطيع فعله لك...

Şeytan bana derdi ki: "Sen Kathy Peterson ile evli olarak bulundun senin için yapabileceğim hiçbir şey yok."
"والشيطان كان يقول "لا شىء بيدى أستطيع فعله لك

Sizin için yapabileceğim en iyi şey bu Profesör Durban.
هذا أفضل ما أستطيع فعله لك بروفيسور

Senin için yapabileceğim hiçbir şey kalmaz.
ولا يوجد هناك ما أستطيع فعله لك

Ve eğer sizin için yapabileceğim bir şey olursa...
وإذا ما كان هنالك اي شيء أستطيع فعله لك...

Senin için yapabileceğim tek şey bu.
هذا كل ما أستطيع فعله لك الآن.

Senin için yapabileceğim tek şey şu.
هذا أفضل ما أستطيع فعله لك

Senin için yapabileceğim başka bir şey yok.
لا شيء غير ذلك أستطيع فعله لك

Burada kalmaktan keyif alabilmeniz için yapabileceğim herhangi bir şey olursa resepsiyonu arayıp Carnell'i istemeniz yeterli.
إذا كان هناك شيئاً آخر أستطيع فعله لك لتبقى هنا مستمتعاً أكثر قط اتصل بحارس المبنى (واسْأل عن (كارنل

Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı Forrest?
أهناك أي شيء آخر أستطيع فعله لك يا (فورِست)؟

Bu sırada sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, Bay Mitchell?
وفي الوقت الراهن هل هناك شيء أخر أستطيع فعله لك سيد (ميتشيل)؟

Senin için yapabileceğim tek bir şey kaldı.
بقي شيء واحد أستطيع فعله لك

Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı Bay Velasquez?
هل سيكون هُناك أى شيء آخر أستطيع فعله لك يا سيد (فيلاسكيز) ؟

Cameron, senin için yapabileceğim bir şey varsa...
(كاميرون)، إن كان هناك أيّ شيءٍ أستطيع فعله لك...