| Yerleşecek bir yer arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن مكان أستقر به فحسب، مكان يكون لي فيه جذور. |
| Buraya, New Essex'e yerleşmeyi düşünüyorum avukat bey. | Open Subtitles | أنا أفكر بأن أستقر هنا فى نيو أسيكس ، أيها المستشار |
| Henüz kalıcı bir yere yerleşmedim. | Open Subtitles | لم أستقر في مكان دائم بعد |
| Hayır. Daha yeni yerleşiyorum. Her şey deli gibiydi. | Open Subtitles | لا, إنه فقط أنني كنت أستقر فقط, لقد كان جنونياً. |
| Artık başa çıkamıyorum. Evlenip durulmam lazım. | Open Subtitles | . لا أستطيع التأرجح بها أكثر من ذلك يجب أن أتزوج و أستقر |
| Temelli uslanmadan önce krallara layık son bir cümbüş. | Open Subtitles | إنّها ستكون المرة الأخيرة للقيام بهذا قبل أن أستقر للأبد |
| Günler geçtikçe evimize hepimizi meşgul eden bir iş rutini yerleşmişti. | Open Subtitles | بمرور الأيام، أستقر بيتنا على روتين أبقانا جميعاً مشغولين |
| Başka yerlere gittiğim oldu ama hiçbir yere yerleşemedim. | Open Subtitles | صلت وجلت، لكنني لم أستقر |
| Tesise Yerleştikten sonra Adalet Bakanlığı'nı arayıp AIDS'in son aşamasındaki hastalara deneysel tedavi uygalayan bir doktor olduğuma inandırdım. | Open Subtitles | و عندما أستقر أقنعهم بأنني طبيب مسؤول أبحث عن ثمانية مرضي |
| Yerleşecek bir yer arıyordum ve o evi beğendim. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى مكان أستقر فيه أحب البيت |
| Yerleşecek bir yer arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن مكان أستقر فيه |
| Tam yerleşmeyi planladığım yere... | Open Subtitles | هذا حيث كنت أنوي أن أستقر ربما علي أن أعود للمنزل |
| Hep böyle bir yere yerleşmeyi düşünmüşümdür. | Open Subtitles | اعتقدتُ دائما أنني يمكنني أن أستقر في مكان مثل هذا |
| - Aslında Abby, şöyle ki henüz tam olarak yerleşmedim. | Open Subtitles | (آبي)، الحقيقة أنني لم أستقر بعد |
| - Hayır, yerleşmedim. | Open Subtitles | - لا يا (بات) لم أستقر - |
| Üzülme, karanlığa güzelce yerleşiyorum. | Open Subtitles | لاتُكن كذلك، أنا أستقر في الظلمه بشكل رائع |
| Yalnızca altı hafta oldu, yani hâlâ yerleşiyorum, ama iyi gidiyor. | Open Subtitles | لقد مرت ستة أسابيع بالكاد لذا بدأت أستقر هناك... |
| Artık durulmam lazım. | Open Subtitles | لا بد أن أستقر |
| Temelli uslanmadan önce krallara layık son bir cümbüş. | Open Subtitles | هاتكون المرة الأخيرة اعمل فيها دخ قبل ما أستقر للأبد |
| Günler geçtikçe evimize hepimizi meşgul eden bir iş rutini yerleşmişti. | Open Subtitles | بمرور الأيام، أستقر بيتنا على روتين أبقانا جميعاً مشغولين |
| Hala yerleşemedim. | Open Subtitles | فلم أستقر بعد |
| Yerleştikten sonra, sana mail yoluyla şemaları ve talimatları göndereceğim. | Open Subtitles | بعد أن أستقر, سأرسل لك بريدا إلكترونيا يحوي بعض الكتب التوضيحية التي تحتوي على رسومات و تعليمات |