| Dün akşam eve dönerken programı dinledim. | Open Subtitles | لقد أستمعت إلى برنامجك بينما كنت أقود إلى منزلي البارحه |
| Bütün gece seni dinledim. Ve yalan söyledin. | Open Subtitles | أني أستمعت لقصتك طوال الليل و لقد كنت تكذب |
| Önceki üç konuşmacıyı dinlemiş bulunuyorum, ve tahmin edin ne oldu? | TED | ،لقد أستمعت إلى المتحدثين الثلاثة السابقين وخمنوا ماذا حدث؟ |
| Kapa çeneni. Baştan beni dinleseydin başın böyle bir belaya hiç girmezdi. | Open Subtitles | لو أستمعت لي من بداية الامر لما أصبحت بداخل هذه الفوضى |
| -Bir kez olsun beni dinler misin? | Open Subtitles | رجاءً , هلا أستمعت مرة على سبيل التغيير ؟ |
| Clark, bunun neresi iyi? Aramayı dinledin. | Open Subtitles | كلارك ما فائدة هذا لقد أستمعت إلى المكالمة |
| "Rory ile tanıştın mı?" Sonunda konuştum ve dinledi beni. | Open Subtitles | هل قابلتي روري "؟ وبعد ذلك أخيرا " أنا تكلمت وهي أستمعت |
| Beni dinlersen, canını kurtarabilirsin. | Open Subtitles | اذا أستمعت لنصحى أنت سَتَكُونُ قادر على إنْقاذ نفسك. |
| Ölmeden önce bıraktığı bir mesajı dinledim. | Open Subtitles | لقد أستمعت الى رسالة قد تركها قبل أن يموت |
| Ailemi hava alanına bıraktım. Torunları olmaması üzerine yakınmalarını dinledim | Open Subtitles | أوصلت والداى للمطار أستمعت الى شكواهم لعدم أنجابى |
| Çok güzel. Ben sizin şartlarınızı dinledim. Şimdi sizde benimkini dinleyin. | Open Subtitles | حسنا , لقد أستمعت لشروطك , الأن أستمعى لشروطى |
| Lütfen, beni dinle ! Seni yeterince dinledim ve artık bir sonuca vardım. | Open Subtitles | . أنا أستمعت لكِ بما يكفي , و هذه هي النتيجة |
| Ne olduğuna bakayım diye ben dinledim şarkılarını. | Open Subtitles | أوه.في الحقيقه لقد أستمعت الى كل أغانــيك ما رأيك |
| Eğer beni orada dinlemiş olsaydınız şu an bu durumda olmayacaktık. | Open Subtitles | لو أنك أستمعت لي العودة إلى تقاطع الطرق فإننا لن نكون في تلك الدولة الأن |
| Beni dinlemiş olsaydın, Lex ihtiyacı olan yardımı çoktan alıyor ve Bayan Lang burada hayatı için savaşıyor olmazdı. | Open Subtitles | إذا أستمعت إلى كلامي ليكس الآن سوف يكون يأخذ الرعاية التي يحتاجها و السيدة لانغ لن تكون هنا تصارع من أجل حياتها |
| Of Virgil. Beni dinleseydin suç işlemekten vazgeçerdin. | Open Subtitles | أوه (فيرجل)، لو أنك أستمعت لي فقط لخرجت مباشرة |
| Eğer son söylediğimi dinleseydin Kung Lao... | Open Subtitles | لو أنك أستمعت إلى (محاضرتي الأخيرة (كانج لو |
| dinler miydin? | Open Subtitles | وهل أستمعت إليها؟ |
| Sen gerçekten hiç Pet Sounds'dan Beach Boys dinledin mi? | Open Subtitles | هل حقا أستمعت الى التأثيرات الصوتيه للحيوانات الاليفة لفريق بيتش بويز؟ |
| - Ama albümü dinledi. | Open Subtitles | -ولكنها أستمعت للتسجيل. |
| -Bu iyi bir fikir. -İyi dinlersen ne kadar iyi olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | هذه فكرة جيدة – لو أستمعت ستجدها فكرة جيدة للغاية – |
| Şaşıracaksın ama aslında bana söylediklerinden birkaçını dinliyorum. | Open Subtitles | حسنا، هذا قد يأتي بمثابة مفاجأة لكنني في الواقع أستمعت إلى بعض الأشياء التي أخبرتني بها |
| Eğer onu dinleseydim, Delroy'u yakalayamayacaktım. | Open Subtitles | أذا أستمعت اليه, لن أستطيع أبدا القبض على دلروي |
| Bazen, dikkatlice dinlerseniz, duyabilirsiniz. | Open Subtitles | أحياناً، إذا أستمعت عن كثب يمكنك سماع الكثير |
| O gece La Perla'ya gittiğini anlattığına da dinliyordum. | Open Subtitles | لقد أستمعت إليك عندما أخبرتني أنك تركت منزل أخت زوجتك000 |