| Şimdi ise Spartacus'la birlikte insanları yataklarında boğazlıyor. | Open Subtitles | الآن هي هناك مع سبارتاكوس يقتلون الناس في أسرتهم |
| Bu sayede, o taptığın geri zekâlılar bitli yataklarında rahat uyuyabiliyorlar. | Open Subtitles | لكى يناموا بسلام فى أسرتهم التى تعج بالبراغيث. |
| Evlerine zorla giriyoruz, bütün yemeklerini yiyoruz lanet yataklarında uyuyoruz. | Open Subtitles | نقتحم منزلهم ونأكل طعامهم و ننام على أسرتهم |
| Bu düşünce, onları her şey yolundaymış gibi yataklarından kalkmaları, yemek yemeleri ve boş boş gezinmeleri için motive eder. | Open Subtitles | هذه الفكرة تحفزهم على ترك أسرتهم الطعام، و التنزه كما لو لم يكن هناك خطأ |
| Tüm ekibi yataklarından kaldıracağım. | Open Subtitles | احضر فرقة سوات الى هنا وسأقوم بجر فريق الدخول من أسرتهم |
| Nikos ailemi öldürdü. Kanlı bedenlerini Yataklarının içinde buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت جثتهم الدموية هناك على أسرتهم |
| - Yatak odalarında turlayıp yataklarına geri dönüyorlar. | Open Subtitles | الكثير من الناس يمشون أثناء النوم حول غرف نومهم و يعودون إلى أسرتهم |
| Ailenin altı ferdi, dün gece yataklarında vurulmuş ve ölü olarak bulundu. | Open Subtitles | سته أفراد من العائله وجود, ليله أمس على أسرتهم وقد أطلق عليهم النار وتم قتلهم |
| Kurbanların beşi vurulmuş halde, yataklarında yüzüstü bulundu. | Open Subtitles | خمسه من الضحايا وجدوا وقد أطلق عليهم النار ووجوهم للأسفل فى أسرتهم |
| Kurbanların beşi vurulmuş halde, yataklarında yüzüstü bulundu. | Open Subtitles | خمسة من الضحايا وجدوا مقتولين على أسرتهم |
| Birkaçını yere uzanmış hâlde bulduk, ama birçoğu yataklarında ölmüş gibi görünüyor. | Open Subtitles | وجدنا القليل منهم ملقى على الأرض ولكن يبدو أن معظم الذين ماتوا كانوا على أسرتهم |
| Yemek yiyor, elbiselerini deniyor, duş alıyor, hatta yataklarında yatıyor. | Open Subtitles | انه يأكل طعامهم يجرب ملابسهم انه يستحم انه ينام حتى في أسرتهم |
| İnsanların evine girmek yemeklerini yemek, elbiselerini giymek, yataklarında uyumak. | Open Subtitles | حتى أنا أقتحمت بيوت الناس, وآكلت منها طعامهم وثيابهم, وأنام في أسرتهم |
| Sınıf arkadaşlarım şimdi sıcak yataklarında hiçbir dertleri olmadan yatıyor mu? | Open Subtitles | هل ينام زملائي في أسرتهم الآن دافئين هانئين؟ |
| Ve kısa bir süre sonra küçük çocuklar, geceleri bir anda yataklarından yok olup köyden kaybolmaya başlamış. | Open Subtitles | وهـكـذا، الأطفال بدأو يختفون من القرية. يختفون من أسرتهم ليلاً. |
| Uyuyorlarken yataklarından alındı. | Open Subtitles | الذين جروا من أسرتهم في الليل ومن ثم في الليلة التي بعدها.. |
| Akabinde, yüzü aşkın SA yöneticisi de yataklarından alınıp kurşuna dizildiler. | Open Subtitles | و تم أعدامه رمياً بالرصاص قادة قوات ( العاصفه ) المعروفين بولائهم ل ( روهم ) و أكثر من مائه أخرين تم جرهم من أسرتهم و رميهم بالرصاص أيضاً |
| Lily, bu 200 sayfalık kitap Koca Ayak, hayaletler ve yataklarından uzaylılar tarafından kaçırılıp üzerlerinde deney yapılan insanlar hakkında detaylı hikâyelerle dolu. | Open Subtitles | ( ليلي ) هنا 200 صفحة .. من التقارير المفصلة عن " ذو القدم الكبيرة " و " الأشباح " وفضائيون يخطفون أشخاصاً من أسرتهم لإجراء اختبارات ٍ عليهم |
| Yataklarının içinde..." | Open Subtitles | "في أسرتهم." |
| Yataklarının içinde..." | Open Subtitles | "في أسرتهم." |
| Ve hastaları da yataklarına gönder. | Open Subtitles | وأعيدوا هؤلاء المرضى إلى أسرتهم |
| Mahkumlar kendi yataklarını yapar, her gün odalarını temizlerlerdi. | Open Subtitles | السجناء يرتبون . . أسرتهم وتنظيف غرفهم كل يوم |
| Bizi farketmediler. Ranzalarında horluyorlar. | Open Subtitles | لم يرونا انهم يشخرون فى أسرتهم |