| Hayır. İnsanları ne kadar çabuk bulursak, senden de o kadar çabuk kurtulurum. | Open Subtitles | لا، كلما أسرعنا بالعثور على البشر كلما أسرعت بالخلاص من صاحب الوجه الكريه |
| Ne kadar çabuk iş birliği yaparsan, o kadar çabuk çıkarsın. | Open Subtitles | كلّما أسرعت في التعاون كلّما كان وقت خروجك من هنا أبكر. |
| Acele edersen fırtına patlamadan uyumuş olursun. | Open Subtitles | أنت ستكون نائماً مع مرور الوقت، أنها ستصل إلى هنا إذا أسرعت |
| Neler olduğunu duyunca buraya çok Acele geldim üzerimi değişmeye bile vakit olmadı | Open Subtitles | أسرعت الي هنا بدون تغيير ملابسي عندما سمعت عما يجري هنا |
| Sohbetimize ne kadar erken başlarsak o kadar iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | فإني أتصور كلما أسرعت و احصل على نقاش صغير بعيدا ذلك أفضل |
| Sevkiyat işini ne kadar çabuk halledersem o dallamayı o kadar hızlı yakalarım. | Open Subtitles | وكلما أسرعت في إخراج هذه الشحنة، كلما كان نيلي من هذا الوغد أسرع. |
| Partide 100'ü aşkın kişi vardı, çoğu şu anda burada, bu yüzden daha çabuk hesap görebilirim, daha çabuk... | Open Subtitles | حسنًا كان هناك أكثر من 100 شخص في الحفلة معظمهم متواجدين هنا الآن لذا كلما أسرعت في أخذ حساباتهم |
| Hemşire odada değildi.Gidip üzerini örttüm, elimden geldiğince çabuk. | Open Subtitles | الممرضة لم تكن بالحجرة أسرعت و غطيت أمى بسرعة |
| Ne kadar hızlı bitirirsen, o kadar çabuk eve gidersin. | Open Subtitles | كلما أسرعت في الإنجاز كلما أسرعت في العودة لسيدك |
| Ne kadar çabuk biterse, o kadar çabuk bıraktığımız yerden devam edebiliriz. | Open Subtitles | كلّما أسرعت بالإنتهاء، كلّما أسرعنا في البدء من حيث انتهينا |
| Eğer adalet buysa, Fransızlar İngilizleri Amerika'dan ne kadar çabuk atarsa bu insanlar için o kadar iyi olur. | Open Subtitles | إن كانت تلك العدالة كلما أسرعت المدافع الفرنسية بضرب الجيش الإنجليزي خارج أمريكا كلما كان أفضل للقوم هنا |
| Ama Acele et lütfen, olur mu? | Open Subtitles | جيد , و لكن هلّا أسرعت قليلاً لأن هؤلاء الزبائن |
| Üçüncü yarış için son çağrı. Acele ederseniz, hala bahse girebilirsiniz. | Open Subtitles | هذا آخر وضع للرهانات بالسباق لازال بإمكانك المراهنة إن أسرعت |
| Derisinin rengi kahverengi olmasaydı tetiği çekmek için Acele eder miydin? | Open Subtitles | أنا أتسائل إن كنت قد أسرعت في الضغط على الزناد؟ لو لم تكن بشرته بنية |
| Acele et. Ne kadar çabuk gelirsen ışıkları o kadar çabuk söndürebilirim. | Open Subtitles | أسرع كلما أسرعت بالقدوم ألى هنا أسرعت أنا بأغلاق الأضواء |
| ne kadar erken kabullenirseniz, o kadar erken atlatırsınız. | Open Subtitles | ،و كلما أسرعت بالإعتقاد بذلك كلما تحسنت سريعا |
| Ne kadar erken gidersek dağ tanrısından o kadar çok övgü alırız. | Open Subtitles | على الإطلاق ، كلما أسرعت كلما كان أفضل ثم سوف يشيد بي رب الجبل |
| Bu pisliği ne kadar erken bulursak, o kadar erken seni başka bir davaya atayabilirim. | Open Subtitles | كلّما أسرعنا في القبض على المجرم كلما أسرعت في في ترقِيَتك |
| hızlı gidersen hala öğleden... - ...önce yetişme şansın var. | Open Subtitles | إذا أسرعت فسيكون بإمكانك الوصول قبل الظهر |
| Dışarı koştum ama onu kim vurduysa gitmişti. | Open Subtitles | لقد أسرعت للخارج لكن من أطلق عليها قد ذهب |
| Biliyorum çünkü oradaydım. Sonra mutfağa aceleyle geçtim. | Open Subtitles | أناأعرف،لأننيكنتهنا، ثم أسرعت إلى المطبخ |
| Bu vücuda dayanamadığın için yırtıp koşarak buraya mı geldin? | Open Subtitles | هل مزقته و أسرعت إلى هنا لأنه يجب عليها أن تحصل عليه ؟ |