| Acele et, toparlanmaya yardım için de bir hizmetçi çağır. Kaybedecek zamanımız yok. | Open Subtitles | أسرعى وأطلبِ من الخادمة أن تساعدكِ ليس لدينا وقت لنضيعه |
| - Tren bir saat sonra kalkıyor, Acele et. | Open Subtitles | . القطار سيغادر خلال ساعة ، أسرعى . فى دقائق معدودة |
| Acele et. Müzik bitmek üzere. | Open Subtitles | أسرعى فقط أوشكت المقطوعة الموسيقية على الأانتهاء |
| Çabuk ol. Röportaj yarım saat sonra, kampusun diğer ucunda. | Open Subtitles | لكن أسرعى المقابلة بعد نصف ساعة فى الجانب الأخر من الحرم الجامعى |
| Hadi, Çabuk ol. Kahvaltı şimdi hazır olur. | Open Subtitles | أسرعى , سيكون الفطور جاهز فى أقرب وقت |
| Şimdi,ben iyice kendimi dağıtmadan, Acele edin, çocuklar. | Open Subtitles | الآن , أسرعى يا صغيرتى قبل أن أتحطم بالكامل |
| Yemek odasına gel. Çok güzel bir manzara var! Acele et! | Open Subtitles | تعالى الى حجرة الطعام, هناك مشهد يجب ان تريه أسرعى |
| Tamam, sonra ararım. O kadar da kötü değil. Acele et ve eve git. | Open Subtitles | حسناً , سأعاود الإتصال بكِ , الأمر ليس بهذا السوء فقط أسرعى و كُونى بالمنزل |
| Acele et, Victoria, bu akşam büyük bir yemek veriyoruz. | Open Subtitles | أسرعى يا فيكتوريا, انه عشاءنا الكبير الليلة |
| Acele et. Birkaç arama yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أسرعى أريد إجراء بعض المكالمات |
| Bu da sizin hoşunuza gitti. Acele et Virginia! Artık geç kalmayı sevmediğimi öğrenmiş olan gerekirdi. | Open Subtitles | أسرعى يا " فيرجينيا " ، ينبغى أن تكونى الآن قد عرفت أننى لا أحب أن أتأخر |
| Tanrım! Geç oluyor. Acele et, tatlım. | Open Subtitles | الوقت يتأخر أسرعى الحفل لن ينتظر |
| Acele et anne. | Open Subtitles | أسرعى يا أماه انهم يخرجون من السيارة |
| Acele et, Bridge. Donuyoruz burada. | Open Subtitles | أسرعى يا بريدجيت سنتجمد من البرد |
| Şimdi Acele et. Geç kalamayız. | Open Subtitles | الآن أسرعى , لا يمكننا أن نتأخر |
| ..."Acele et, Acele et. Uğraştırma bizi' diyorlardı." | Open Subtitles | أسرعى ، أسرعى لا تجعلينا نضيّع وقتنا |
| Çabuk ol. Sana söyleneni yapsana! | Open Subtitles | أسرعى ، هلا فعلت ما أطلبه منك ؟ |
| Çabuk ol ve birşeyler hazırla. | Open Subtitles | على ما يبدو , لذلك أسرعى وأحزمىأمتعتك. |
| Gidelim. Çabuk ol, Sıra oldukça uzun. | Open Subtitles | هيا بنا ، أسرعى فـ الطريق طويل |
| Acele edin, Bayan Reynolds. Kapatıyoruz. | Open Subtitles | أسرعى يا مس رينولدز الوقت يضيق |
| - Tabi, Kaniş'in sahibi pek mutlu olmamıştı. - Acele edip, bir imgelem göremez misin? | Open Subtitles | مالكو القلطي لم يكونوا سعداءَ أسرعى وأحضرى لنا رؤيه |
| Pekala. Biraz Daha hızlı sür. Okula varmadan onlara yetişmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً أسرعى قليلاً أريد أن نلحقهم قبل أن يصلوا للمدرسة. |