| Niles'ın mutlu olması beni de mutlu ediyor ama bazı günler takındığı "köylü aşık" tavrı insanı çileden çıkartıyor. | Open Subtitles | بين الآخرين. إعتقدْني، لا أحد يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أسعدَ للنيل. لكن هناك أيام عندما فعل قرويه العاشق الولهان |
| Bütün bildiğim hiç bu kadar mutlu olmadım. | Open Subtitles | كُلّ أَعْرفُ أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أسعدَ. أَنا بسلام. |
| Onun gerçek abisi olarak doğmuş olsam... daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | سـ أكونُ أسعدَ .. لو أنني ولدتُ أخاها الحقيقي |
| Hiçbir şey, asla beni senin kocan olmak kadar mutlu etmedi. | Open Subtitles | أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أسعدَ أنْ يَكُونَ أيّ شئَ... . . مِنْ زوجِكَ. |
| Kibera'dan uzak durursan, daha mutlu olacağım en azından bebek doğana dek. | Open Subtitles | أنا سَأكُونُ أسعدَ إذا إبتعدتَ عن Kibera، على الأقل حتى الطفل الرضيع ولد على أية حال. |
| Onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا رَأيتُ بأنّ يَبْدو أسعدَ. |
| Beni az önce dünyanın en mutlu avukatı yapmış oldun. | Open Subtitles | لقد جعلتيني أسعدَ محامٍ بالأرض. |
| - Evinde daha mutlu olacağını düşündük. | Open Subtitles | -إعتقدنا أنّك ستكون أسعدَ في البيت |
| Ama öğrenmeden önce daha mutlu muydun? | Open Subtitles | لكن... هل كنتِ أسعدَ قبل أن تعرفي؟ |
| Cehennemde daha mutlu olursun! | Open Subtitles | ستكونُ أسعدَ في الجحيم! |
| Diyorum ki, Greg'le olan arkadaşlığım, çok basit ve çok eğlenceli, ve herkes benim gay olduğumu düşünüp, eskisinden daha mutlu oldu. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَقُولُ بِأَنَّ هذه الصداقةِ مَع (جريج) كَانَت غير معقدة... و مرحة، و كُلّ شخص يَبْدو... أسعدَ بأعتقاده بأَني "شاذ". |