| Ne sebeple olursa olsun seni kimseye teslim etmeyi düşünmem bile. | Open Subtitles | لا أتخيل أن أسلمك لأي شخص لأي سبب من الأسباب |
| Belli şartların kabul edilmesi hâlinde geminin kontrolünü teslim etmeye hazırım. | Open Subtitles | انا مستعد أن أسلمك التحكم بهذه السفينة ولكن ببعض الشروط |
| Seni niye polise teslim etmemem gerektiğini açıkla. | Open Subtitles | اشرح لي لماذا لا يتوجب علي أن أسلمك إلى الشرطة؟ |
| Sana bana vermemi istedi. | Open Subtitles | سألني أن أسلمك هذه |
| Yavaş yavaş oraya geleceğim ve sana bu telefonu vereceğim. | Open Subtitles | سأتي إلى عندك بهدوء و أسلمك الهاتف حتى نستطيع التكلم |
| Sizi ele vermeyeceğimden nasıl bu kadar emin olduğunuzu söyler misiniz? | Open Subtitles | الأن, هل تخبرنى لم كنت متأكد هكذا بأنى لن أسلمك ؟ |
| Seninle tartışmak hoşuma gidiyor ama sana silah filan vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد الجدال لكنني لن أسلمك سلاحاً |
| Şansım varken seni teslim etmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أسلمك عندما سنحت لي الفرصه. |
| Ben sana el süremem, ama seni Binbaşı'ya teslim edebilirim ve ikimiz de onun sana ne yapacağını biliyoruz. | Open Subtitles | الآن، ليس بوسعي تعذيبك، لكن يمكنني أن أسلمك للرائد وكلانا نعرف ماذا سيفعل بك. |
| Asker kaçağıysan... ABD şerifi olarak seni teslim etmek benim görevim. | Open Subtitles | إذا كنت هاربًا، لديّ واجب بصفتي مارشال أمريكي أن أسلمك. |
| Seni karakola teslim etmemem için bir neden söyle. | Open Subtitles | اعطني سبباً واحداً مقنعاً لئلا أسلمك إلى الشرطة. |
| Benimle gelirsen canını alabilecek tek silahı teslim ederim. | Open Subtitles | تعال معي، أسلمك السلاح الوحيد الكفيل بقتلك. |
| Seni teslim edince kazandığım parayla ne yapacağım biliyor musun Küçük şirin bir kafe açacağım. | Open Subtitles | أفكر بعد أن أسلمك .... وأجمع الأموال سأَفتح مقهى |
| Seni teslim ettiğimde bana ne kadar para kazandıracaksın? | Open Subtitles | كم من المال ستعطيني عندما أسلمك ؟ |
| Bunu sana teslim ettiğimde biter sana borcum falan kalmaz. | Open Subtitles | حالما أسلمك أياها ... . فأن ما ادين به قد أنتهى. |
| Seni federal şerife teslim edeceğim. | Open Subtitles | سوف أسلمك إلي المارشال الفيدرالي. |
| Sana bunu vermemi söyledi. | Open Subtitles | سألني أن أسلمك هذه |
| John bunu sana vermemi istedi. | Open Subtitles | جون امرني بأن أسلمك هذا |
| Ödül karşılığında seni Outfit'e vereceğim. | Open Subtitles | أترى؟ سوف أسلمك إلى المجموعة من أجل الجائزة. |
| Ödül karşılığında seni Outfit'e vereceğim. | Open Subtitles | أترى؟ سوف أسلمك إلى المجموعة من أجل الجائزة. |
| Elimde hala fırsat varken senin buraya tekrar girip, yaşlı adamın mektubunu bulmağa çalışmadan önce hemen şu anda seni ele vermek çok daha iyi olurdu. | Open Subtitles | أحبذ أكثر قيمة حين أسلمك فيما لا تزال لدي الفرصة قبل أن تقتحم المكتب ثانيةً محاولاً إيجاد خطاب السيد العجوز |
| Sana arkadaşlarımı vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا، أنا لن أسلمك أصدقائي |
| Hayır. Um... Mahkeme adına sana bunu vermem gerekiyor. | Open Subtitles | كلا طلب مني أن أسلمك هذه نيابة عن المحكمة أذن ... |
| -Bombacı, kontrolü sana devrediyorum. -Anlaşıldı. | Open Subtitles | أيها المدفعي ، أسلمك الأمر - عُلم - |