| Pekâlâ, halıları kirletmelerine ve... Geceleri havlamalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكني لن أسمح لها بمضغ السجادة والنباح طوال ساعات الليل |
| Ama Charlie'yle evlenmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ..لكن لن أسمح لها بالزواج من هذا الـ تشارلي أبداً .أعدك |
| - Çünkü ona izin vermezdim. | Open Subtitles | زوجتك لم تخبرك بأنها ملاكمة ؟ لأني لم أسمح لها |
| Her zaman birşeylerimi yürütmesine izin veririm. | Open Subtitles | أنا أسمح لها بهذا دائما أحقا؟ |
| Yapmak için burada olduğu şeyi yapması için izin veriyorum. | Open Subtitles | سوف أسمح لها بالقيام بما هي موجودة لأجله هُنا |
| Benim yerime iki milyonu almasına izin veremezdim. Onu vurdum. | Open Subtitles | لم أسمح لها بأخذ المليوني دولار بدلاً مني فقمت بقتلها |
| Kendini geri çekmek istese de gitmesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنه حتى لو حاولت الإبتعاد فلن أسمح لها بذلك |
| İşleri yoluna koymak, üç yılımı aldı ve o karanlık dönemlere geri dönülmesine asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | , لقد تطلب مني ثلاث سنوات لإعادتها إلى مسارها الصحيح ومستحيل أسمح لها لتعود إلى العصور المظلمة |
| Gotham bıçak sırtında ama ben savaşmadan düşmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | جوثام على شفير الهاوية ولكني لن أسمح لها بالسقوط بدون قتال |
| Ben senin kızınım. Benden önce sana engel olan ne varsa, bizi tekrar ayırmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أيّاً كانت العوائق بيننا سابقاً، فلن أسمح لها بتفريقنا مجدّداً. |
| hayır,gitmesine izin vermeyeceğim gitmesine izin vermeyeceğim | Open Subtitles | لا ، لن أتركها ترحل لن أسمح لها بالرحيل |
| Beni ölürken seyretmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | فأنا لن أسمح لها بمشاهدتى و أنا أحتضر |
| Onun bu semti karanlık çağda bırakmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح لها بإرجاع هذه الأبرشية إلى عصور الظلام! |
| Bayan Hurley yardıma gelmişti, ama ona izin vermemiştim onun sınıfında olduğumdan annemi bulup getirmişi fakat onunda yapmasına izin vermedim. | Open Subtitles | -أتذكر السيدة " هارلي " جائت لتساعدني ولم أسمح لها فأحضرت أمي للصف ؟ |
| ona izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمح لها بهذا |
| Ben bazen ona izin veririm. | Open Subtitles | أحياناً أسمح لها بالخروج |
| Ben de zaten burada kalmasına bu yüzden izin veriyorum. | Open Subtitles | حسناً، لهذا السبب أسمح لها بالبقاء. |
| Onun bana Sal demesine izin veriyorum ama sadece onun. | Open Subtitles | أسمح لها بمناداتي (سال)، لكن حكر عليها |
| Çok utandım, Onun beni görmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لقد كنت محرجا جدا، لم أستطع أن أسمح لها برؤيتي |
| Canlı olsaydı bile, çıkmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | حتى إذا كانت على قيد الحياة لن أسمح لها بالخروج الان |
| Benim isteğime uymayan hiçbir şeyi yapmasına izin vermiyorum. | Open Subtitles | لن أسمح لها بفعل أي شيء لا يسرني |