| Önemli işlerde çalışan ve birbirine benzeyen iki esmer mi? | Open Subtitles | امرأتان ذو شعر أسمر سماتهما متشابهة وتشغلان وظيفتين ذات سلطة؟ |
| koyu gözlüklü esmer bir adam. | Open Subtitles | كان رجلاً أسمر البشرة، يضع نظارات داكنة. |
| koyu kahverengi saçlı, mavi gözlü, 1.80 boylarında, yaklaşık 25 yaşlarında." | Open Subtitles | عنده شعر أسمر غامق، العيون الزرقاء، إرتفاع حوالي ستة أقدام إثنان، لا قبعة، حول بعمر 25 سنة. |
| Teşekkürler. Çocuklar dedi ki kahverengi iyiymiş. | Open Subtitles | شكراً، لقد قال الرجل أنهم أسمر يميل للصفرة و رمادي داكن. |
| Hayır. Babamın kayıtlarına göre adam 30'lu yaşlarda, siyah saçlıymış. | Open Subtitles | كلّا، أبي قيّده كرجُلٍ في الثّلاثينات من عمره وشعره أسمر. |
| Aman tanrım, sanırım bu siyahi olduğun için. | Open Subtitles | يا إلهي، اعتقد أن هذا بسبب كونك أسمر اللون |
| Hoşlandığın birini bulabilirsin esmer, kıvırcık saçlı... | Open Subtitles | ربما تلتقين برجل يعجبك: عابس، شعره مجعد، أسمر. أعتقد أن هذا هو نوعك |
| Beni ilgilendiren birinin uzun, kısa, esmer veya sarışın olması değil. | Open Subtitles | ما يهمني ليس إن كان الشخص طويل أو قصير، أسمر أو أبيض |
| Kahvaltı için hiç esmer ekmek yokmuş sadece beyaz varmış. Kim yer ki onu? | Open Subtitles | لا يوجد رغيف أسمر ليس سوى الرغيف الأبيض للإفطار، من يتناول شيء كهذا؟ |
| Sen uzun, esmer ve yakışıklısın. Her kadının da istediği budur. | Open Subtitles | أنت طويل, أسمر, ووسيم هذا هو ما تريده أى امرأة |
| Mısırlı, esmer ve romantik olan gerçek babamı özlüyordu. | Open Subtitles | أنها تفتقد والدي الحقيقي لقد كان مصري أسمر و رومانسي |
| Brokolili tavuk, kahverengi soslu, kahverengi pirinç, soğuk makarna. -Değil mi? | Open Subtitles | الدجاج مع البروكلي, صلصه بنيه أرز أسمر ومعكرونه بارد, صحيح؟ |
| Rengi kızıl kahverengi ve üzerinde bej renkli benekler var. | Open Subtitles | حسنًا، اللون ذهبي أسمر مع بقعة من القشدة |
| Kapşonlu kahverengi biri sana göre bir haydut. | Open Subtitles | إذا رأيت شخص ما أسمر وعليه جاكيت بطاقيّة , فتستنتج مباشرة أنه فرد عصابة |
| Gün battıktan sonra siyah insanların dışarıda dolaşması güvenli değildi. | Open Subtitles | لم يَكن آمِن لأي رجُل أسمر بالتجوّل بعد غروب الشمس |
| Ve eminim Rie siyah olma gerçeği hakkında senden daha bilgilidir. | Open Subtitles | وأعتقد أنها كانت تعرف أكثر منك عن واقع كونه أسمر البشرة |
| İstediğin modeli belirle. siyah, melez, sarı veya beyaz. | Open Subtitles | وضّح النموذج الذي تريده، أسمر اللون، بنّي، أصفر أو أبيض |
| Hayatının beyazperdesinde sana bağıran siyahi adam benim. | Open Subtitles | أنا رجلٌ أسمر يصرخُ على شاشة سينما حياتكَ. |
| Neden, herhangi bir zenci adamın eski fotoğraf albümünün kitaplığımda durmasını isteyeyim ki? | Open Subtitles | أعني لماذا سأحتاج ألبوم صور رجل أسمر غير معروف و أبقيه في رف كتبي؟ |
| Açık renk ceketi var belki de bronz bir rüzgarlık ve siyah beyzbol şapkası . | Open Subtitles | لقد حصلنا على سترة خفيفة، لربّما كسّار ريح أسمر يرتدى قبّعة بيسبول سوداء. |
| Asmar. | Open Subtitles | أسمر. |
| Afgan Kum Kahverengisi, Keçi Derili Sarışın. | Open Subtitles | الأفغاني أسمر قذر و الماعز أشقر البشرة. |