| FBI'ın kimseyi vurup öldürdüğünü ya da bankayı bastığını duymadım. | Open Subtitles | لا أسمعُ شيئاً حيالَ قتلهم لأحدٍ أو إقتحامهم للبنكِـ عنوةً |
| O da senin gibi, SEAL'deki sahteleri buluyor ama senin adını hiç duymadım. | Open Subtitles | إنَّه يفعلُ ما تفعل فهو يكشفُ عن الضباط المزيفين ولكنَّني لم أسمعُ عنكـ أبداً |
| Ben bir veya iki gün için ona duymadım. Neden? | Open Subtitles | لم أسمعُ منها منذ يومٍ أو يومين |
| - Sanki daha önce duymadım. | Open Subtitles | -لم أسمعُ عن ذلكَ من قبل. -مرحباً ، (نيك). |
| Daha önce hiç duymadım. | Open Subtitles | لم أسمعُ بها قط |
| Ben de seni hiç duymadım. | Open Subtitles | ولم أسمعُ عنكـ أنت أيضاً |
| - Kapıyı çaldığını duymadım. - Çalmadığımdandır. | Open Subtitles | لم أسمعُ قرعُكَـ للبابِ - لم أقرعهُ - |
| Hiçbirşey duymadım. | Open Subtitles | لا أسمعُ شيئــاً! |