| Oh, dürüstlük açısından ben kendi düşüncelerimi sizinle paylaşmak isterim. | Open Subtitles | فيما يتعلق بمسألة عدالة التفسيرات أنوي أن أشارككِ بمجموعة من أفكاري |
| Muhteşem haberi paylaşmak için seni görmek zorundaydım. | Open Subtitles | كان يجب أن آراكي لكي أشارككِ هذه الأخبار الرائعة |
| Sakıncası yoksa onları seninle paylaşmak isterim. | Open Subtitles | إذا لا تمانعي أود أن أشارككِ بها |
| Nutuk atmıyorum. Seninle bir şeyi paylaşıyorum. | Open Subtitles | إنني لا أوبخك بل أشارككِ في الأمور |
| Aslında, bende bu rahatsızlığınızı paylaşıyorum ama şu zamanlarda, sakin olup ondan bir şeyler öğrenmelisiniz. | Open Subtitles | ...في الحقيقة أشارككِ عدم الراحة في بعض تصرفاتها لكن في الوقت الحاضر، ابقي وتعلمي منها |
| aslında paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة , أريد أن أشارككِ في شئ ملكي |
| Vicdan azabını benimle paylaşmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين مني أن أشارككِ تأنيب الضمير؟ |
| Seninle paylaşmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أشارككِ بها |
| Yokuş aşağı kayıyorsun terden sırılsıklam olmuşsun tüm suratını donmuş sümüklerin kaplamış yani demem odur ki bu hisleri seninle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | ونحن نطير أسفل التلّ، وأنتِ معرقة كليّاً، ثمّ مخاطنا يتجمّدُ، والمغزى هُو... "أودّ أن أشارككِ هذا الشعور". |
| Koduğumun Bon Temps'unda seni amele arkadaşlarınla paylaşmak için mi? | Open Subtitles | لكي أشارككِ مع أصدقائك وضيعي المولد... في (بون تومبس) اللعينة؟ |
| Kahlan, Richard'a olan güvenini paylaşıyorum ama örtü çok kırılgandır. | Open Subtitles | كالين)، أشارككِ ثقتك) (بـ (ريتشارد ولكن الحاجز حساس |
| - Randevuya ihtiyacım yok. Hayatımdaki olayları paylaşıyorum. | Open Subtitles | .إنني أشارككِ أمورًا عن حياتي |
| - Çünkü seninle paylaşıyorum. | Open Subtitles | -أنتِ تعرفين الآن . -لأنني أشارككِ . |