| Ne zaman bir şey istesen sana hemen alıyorum. | Open Subtitles | متى ما أردتي شيئا .أشتريه لكي بشكل تلقائي |
| Steroid kokteylinden bahsediyorum. Bunu hamile bir fıstıktan alıyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن مخفوق من المنشطات، أنا أشتريه من تلك الفتاة الحامل، |
| Çünkü bunu Tom ve Wanda'nın yeni bebeklerine alıyorum. | Open Subtitles | لا ليس ملكك لأنى أشتريه لطفل توم و واندا الجديد |
| Onu ben istemedim, satın almadım ve sonunda beslemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لم أطلبه, أو أشتريه, ومع ذلك علقت بإطعامه. |
| Hadi ama yani. Yüzünü güldürmek için alacağım bir şey vardır illaki. | Open Subtitles | هيّا الآن، يجب أن يكون هناك شيء أشتريه لك ليغيّر هذه النّظرة التّعيسة. |
| Pazar fiyatından alırım sanıyordum. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أنني سوف أتمكن من أن أشتريه بسِعر السوق |
| Sanırım sadece her zaman aldığım şeyi satın aldım. | Open Subtitles | ،أنا اشتريت فحسب ما أشتريه دومًا على ما أعتقد |
| Ona Noel için ne alacağıma hala karar veremedim. | Open Subtitles | لم أقرر ما سوف أشتريه له في عيد الميلاد بعد. |
| "Lauren, bu elbisenin içinde çok seksi görünüyordun. "satın almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | "لورين)، إنّك بدوت فاتنة جدًّا) في هذا الثوب، وتحتّم أن أشتريه لك" |
| Aslında bunu Tom ve Wanda'nın yeni bebeklerine ben alıyorum. | Open Subtitles | فى الواقع أنا أشتريه لطفل توم و واندا الجديد |
| Onu satın alıyorum. | Open Subtitles | . إن " كالاهان " اسم لامع . هذا ما أشتريه |
| Ne zaman bir şey istesen, hemen alıyorum. | Open Subtitles | كلماأردتشيئا، أشتريه لك تلقائياً. |
| Ben herşeyi E-Bay'den alıyorum. | Open Subtitles | جل ما أشتريه يكون من موقع"إي-باي" لتبادل السلع. |
| Onu hazır alıyorum. | Open Subtitles | إنني أشتريه من المتجر - وكأنكِ تستطيعين إعداده - |
| Günde bir tüp kadar. İnternetten alıyorum. | Open Subtitles | حوالي أنبوبة يومياً أشتريه عبر الإنترنت |
| Bunu satın almadım ki. Şans hanım yüzüme güldü. | Open Subtitles | لم أشتريه الحظ الجيد هو من أرسله |
| - İstediğin her şeyi almadım mı sana? | Open Subtitles | ما الشئ الذى لم أشتريه لك ؟ |
| Satmak zorundasın Sam çünkü ben onu satın alacağım. | Open Subtitles | سوف تبيعه لأنني قررت أن أشتريه |
| Söyle, alacağım. | Open Subtitles | أخْـبرينِي و سوف أشتريه لكِ |
| - Belki bunu verip bir şapka alırım. | Open Subtitles | -ربما أشتريه منك مقابل القبعة. -بالتأكيد! |
| Benim, uh, Büyükbabam Tito kalp krizinden öldü, anneme aldığım ilk ev yandı. | Open Subtitles | جدي ، (تيتو) مات بنوبة قلبية و أول منزل أشتريه لأمي قد احترق |
| Ona Noel için ne alacağıma hala karar veremedim. | Open Subtitles | لم أقرر ما سوف أشتريه له في عيد الميلاد بعد |
| - Sizde satın almak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لديك شىء ربما أريد أن أشتريه |