| şikayet ediyordu, diğer insanlar gibi vergiler ve ekonomi hakkında. | Open Subtitles | أشتكى, مثلالجميعمنالضرائبوالأقتصاد، فقط .. |
| Ama size şunun sözünü veriyorum ki asla şikayet etmeyi bırakmayacağım. | Open Subtitles | سوف أُدرب مع هذا الرجل و لكن أوعدكم لن أشتكى بخصوص هذا أبدًا |
| Yanında olduğum sürece asla şikayet etmem. | Open Subtitles | انا لن أشتكى ابدا طالما اننى قريبه منك |
| Otelinizde bir fare gördüm eğer kılınızı kıpırdatmazsanız sizi halk sağlığı yetkililerine şikayet etmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | رأيت فئران في الفندق الخاص بك ... وإذا لم تتحسن الأمور سوف أشتكى إلى مصلحة الصحة العامة عن هذا الأمر |
| Annem-babamdan bir daha asla şikayet etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشتكى من ابى وامى بعد اليوم |
| Aslında, şikayet etmemeliyim. | Open Subtitles | الحقيقة أنه لا يجب على أن أشتكى |
| Bundan şikayet etmiyorum. | Open Subtitles | الأدميرال قالت أن ألإعدام خلال ساعة وقد مرت ساعتين على الأغلب ! أنا لا أشتكى |
| Biri şikayet ederse, sorumluluğu ben alırım. | Open Subtitles | إذا أشتكى شخص ما، سآخذ هذا بشكل شخصي |
| - Oturmuş neyi şikayet ediyorum böyle? | Open Subtitles | هل تعلمون على ماذا أشتكى الان؟ |
| Eğer torbacı şikayet ederse, kimse ona inanmaz. | Open Subtitles | لو أشتكى تاجر المخدرات لا أحد سيصدقه. |
| şikayet etmiyorum ama 19 yaşımızdan beri bir gecede 4 kez yapmamıştık. | Open Subtitles | أنا لا أشتكى من هذا... لكننا لم نفعلها أربع مرات فى ليله واحده منذكنافى التاسعةعشر . |
| şikayet etmiyorum. | Open Subtitles | وليس معنى هذا أننى أشتكى |
| Fakat, seninde bildiğin gibi hiçbir şeyden şikayet etmiyorum. | Open Subtitles | لكن كما تعلم، أنا لا أشتكى |
| Pek şikayet edemem. | Open Subtitles | لا أشتكى من شىء |
| İnsanlar, kopçalardan dolayı şikayet ediyorlardı. | Open Subtitles | أشتكى الناس من المشابك. |
| Aptalca şeyler hakkında şikayet edip duruyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أشتكى بشأن أشياء غبيه |
| Aslında şikayet edemem çünkü, taht. | Open Subtitles | لكننى لن أشتكى ... |
| - Ted her şeyden şikayet etti. | Open Subtitles | (تيد ) أشتكى من كل شئ |